Türkiye`nin Gypsophila (Caryophyllaceae) Taksonlarının Sistematik ve Morfolojik Özelliklerine Katkılar

Authors : Mustafa KORKMAZ, Hasan ÖZÇELİK

Pages : 0-0

Doi:10.19113/sdufbed.68616

View : 15 | Download : 12

Publication Date : 2014-07-17

Article Type : Other Papers

Abstract :Bu çalışmada, Türkiye`nin Gypsophila L. insert ignore into journalissuearticles values(Caryophyllaceae); cinsi, Macrorrhizaea Boiss. seksiyonunda yer alan taksonların morfolojik ve sistematik özelliklerinin güncelleştirilmesi amaçlanmıştır. Seksiyondaki üç tür insert ignore into journalissuearticles values(G. muralis L., G. tubulosa insert ignore into journalissuearticles values(Jaub.& Spach); Boiss. ve G. confertifolia Hub.-Mor.); çalışma materyali olarak seçilmiştir. Türlerin tamamı tek yıllık hayat formuna sahiptir. G. muralis dar yayılışlı, Avrupa–Sibirya elementi, G. tubulosa Endemik, Doğu Akdeniz elementi, G. confertifolia Endemik, Doğu Akdeniz elementidir. Türlere ait örneklerin toplandığı lokalitelerin sayısı: G. muralis dört, G. tubulosa yedi ve G. Confertifolia beş`dir. Her tür için 70 civarında morfolojik karakter incelenmiş, biyometrik veriler istatistiksel olarak analiz edilmiş ve sonuçlar yorumlanmıştır. Ayrıca, tüm bulgularla literatür verileri arasında bir karşılaştırma yapılmıştır. G. muralis, çok zayıf kökleri, narin gövdeleri ile kolayca ayırt edilebilir, ayrıca Türkiye`de sadece Tekirdağ ilinde yayılış göstermektedir. G. tubulosa`da tüy durumu çok önemlidir. Gövdenin üst kısımlarında uzun glandular tüyler, alt kısımlarında ise kısa eglandular tüyler bulunmaktadır. G. confertifolia köklerinin bazen bitki boyundan daha uzun olması ve kapitat çiçek durumu tür için ayırt edici özelliklerdir. Sonuç olarak; Macrorrhizaea seksiyonundaki Türkiye Gypsophila türleri üzerinde sistematik ve morfolojik incelemelerde bulunulmuştur. G. muralis türü için 45, G. tubulosatürü için 36 ve G. confertifolia türü için 39 yeni özellik türlerin tanımına eklenmiştir. G. muralis için 11, G. tubulosa için 9 ve G. confertifolia için 18 özellik mevcut literatürden farklı bulunmuştur.
Keywords :