Reading Bell Hooks’s “Ain’t I a Woman: Black Women and Feminism” through the lens of Triple Oppression Theory

Authors : Mehmet Recep TAŞ

Pages : 203-209

Doi:10.33905/bseusbed.940584

View : 25 | Download : 13

Publication Date : 2021-12-31

Article Type : Research Paper

Abstract :Üçlü baskı teorisi kavramı ilk olarak Louise Thompson Patterson tarafından siyahi kadınların yaşadığı çok katmanlı baskıyı gözler önüne sermek için ortaya atıldı. Daha sonra bu kavram siyahi kadınların ırk, cinsiyet ve sınıf temelinde üç çeşit baskıyla eş zamanlı olarak mücadele ettikleri düşüncesiyle Claudia Jones’un da aralarında bulunduğu bazı siyahi sosyalistler tarafından geliştirildi. Bu teori, bu üç baskı unsuru arasında bir ilişki olduğunun ve bu baskılarla eşzamanlı mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Bu doğrultudan hareketle üçlü baskı teorisi ve Bell Hooks’un monografisini temel alan bu makale; ırkçılık, kapitalizm ve ataerkillik olarak adlandırılan üç kötücül düşüncenin, kendilerinden olmayanı baskı ve buyruğu altına alıp sömürgeleştirmek için birbirleriyle nasıl iş birliği yaptığını vurgulamayı amaçlamaktadır. Makale aynı zamanda, baskı ve buyruğu altına alma, sömürgeleştirme ve boyun eğdirme içgüdüsünün, bir başka deyişle yayılmacılık ve kontrol altına alma arzusunun insanın doğasında en başından beri var olan ilkel bir arketip olduğunu kabul etmektedir. Tüm kötücül ve yıkıcı felaketler ve sorunların, gücü ele geçirme isteğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını vurgulamayı amaçlayan bu çalışma, içgüdüsel ilkel imparatorluk arzusundan (başkalarının politik, ekonomik ve kültürel değerlerini kontrol etme arzusu) kaynaklanan yıkımı ve kötü sonuçları mümkün mertebe azaltmak için gücü yaymak ve dağıtmak gerektiğini vurgulamaktadır. Post modern bakış açısını savunanların söylediği gibi; ‘eğer güç her yerdeyse o halde güç hiçbir yerdedir’
Keywords : Bell Hooks, feminizm, boyunduruk, siyahi kadınlar, ataerkillik