CİNSEL SALDIRI VE ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI SUÇLARINDA SARKINTILIK DÜZEYİ (TCK m. 102/1-c. 2 ve TCK m. 103/1-c. 2)

Authors : Dr Enver Kaşlı

Pages : 509-538

Doi:10.57083/adaletdergisi.1573669

View : 124 | Download : 161

Publication Date : 2024-10-25

Article Type : Research Paper

Abstract :Sarkıntılık fiilleri, eski dönemlerden günümüze kadar birçok toplumda suç olarak kabul edilmiştir. Sarkıntılık Türk Ceza Hukukuna ilk kez 1933 yılında girmiştir. 5237 sayılı TCK’nın ilk halinde sarkıntılık kavramına yer verilmemiş olup 2014 yılında cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarına “sarkıntılık düzeyi” olarak eklenmiştir. Sarkıntılık düzeyinin en belirleyici iki özelliği bulunmaktadır. İlk husus, fiilin mağdurun vücut bütünlüğünü ihlal edip etmediğidir, yani temastır. Sarkıntılık, bedensel temas yönüyle cinsel saldırı ve istismar suçlarına benzese bile “ani nitelikli” olması yönüyle suçun temel halinden ayrılmaktadır. Mağdura anlık olarak gerçekleştirilen sarkıntılıkta, failin cebre başvurmaması gerekir. Sarkıntılık ile basit cinsel saldırı veya istismar suçlarının iç içe olması bu suçlar arasında ayrım yapmayı zorlaştırmaktadır. Eğer fail, cinsel davranışı gerçekleştirirken mağdurun direnişini kırmaya çalışıyorsa sarkıntılık düzeyinin aştığı kabul edilmelidir. Sarkıntılığın ayrı bir suç olarak düzenlenmemesi beraberinde suçun nitelikli hal hükümlerinin uygulanmasında, teşebbüsün değerlendirilmesinde, suçun muhakemesinde, zamanaşımı süresinde tartışmalara neden olmaktadır.
Keywords : sarkıntılık, cinsel saldırı, cinsel istismar, cinsel taciz