THE EFFECT OF SURGICAL TECHNIQUE ON DUODENOGASTRIC REFLUX AFTER CHOLECYSTECTOMY

Authors : Yavuz PİRHAN, Volkan TAŞOVA

Pages : 19-24

Doi:10.24938/kutfd.797290

View : 18 | Download : 9

Publication Date : 2021-04-30

Article Type : Research Paper

Abstract :Amaç: Kolesistektomiden aylar sonra bazı hastalarda dispeptik şikayetlerin olduğu literatürde belirtilmektedir. Bu durumun sebebi tam olarak ortaya konamamıştır. Daha çok duodenumdan mideye doğru olan safra kaçağına bağlanmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda kolesistektomi sırasında uygulanan ameliyat tekniğinin ameliyat sonrası duodenogastrik reflüye sebep olup olmadığını araştırdık. Bu çalışmada laparaskopik kolesistektomi sırasında Calot üçgeni diseksiyon tipinin (yüksek diseksiyon, alçak diseksiyon) ameliyat sonrası duodenogastrik reflüye sebep olan Oddi sfinkteri yetmezliğine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya safra kesesi taşı tanısıyla laparoskopik kolesistektomi planlanmış 60 hasta alındı. Çalışma, her grupta 30 hasta olmak üzere iki grup olarak planlandı. Gruplardaki denekler randomize olarak belirlendi. American Society of Anesthesiologists (ASA) skoru 1-2 ve ameliyat öncesi gastroskopi ile duodenogastrik safra reflüsü saptanmayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Birinci gruba alınan hastalara kolesistektomi sırasında safra kesesine yakın diseksiyon (yüksek diseksiyon), ikinci gruba alınan hastalar da ise koledoğa yakın diseksiyon (alçak diseksiyon) yapılarak kolesistektomi uygulandı. Hastalar ameliyattan iki ay sonra tekrar çağrılıp gastroskopi yapıldı. Pilordan mideye safra reflüsü olup olmamasına bakıldı. Bulgular: Hastaların %78.3’ü kadın ve %21.7’si erkekti. Yaş ortalamaları (minimum- maksimum) 51.5 yıl (25-76 yıl) idi. En çok 4. dekatta %31.7 (n:19) hasta mevcuttu. Tüm hastaların 25’inde (%41.7) ameliyat sonrası safra reflüsü tespit edildi. 1. grupta 6 hastada, 2. grupta 19 hastada duodenogastrik reflü saptandı. Ameliyat sonrası reflü oluşması ile yapılan diseksiyon tipi, yaş, ASA skoru ve diyabet varlığı arasındaki istatiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuşken, cinsiyet ile ilişki tespit edilememiştir. Sonuç: Kolestektomi sonrası daha az duodenogastrik reflü gelişmesi isteniyorsa kolesistektomi sırasında safra kesesine oldukça yakın diseksiyon yapılmasını önermekteyiz.
Keywords : Safra reflüsü, duodenogastrik reflü, kolesistektomi