EĞİRDİR KALESİ ÜZERİNE BAZI GÖZLEMLER-I
Authors : ZKenan Bilici
Pages : 11-37
View : 23 | Download : 14
Publication Date : 2013-07-15
Article Type : Other Papers
Abstract : Eğirdir kent merkezindeki kalenin ilk inşaatının Lidyalılar dönemine kadar indiği iddia edilmekle birlikte, bunu doğrulama imkânı yoktur. Buna karşılık, şimdiki kent meydanına bakan sur çizgisinin güney kanadı üzerinde, dışa taşkın olarak inşa edilmiş biri beşgen planlı diğeri ise silindirik iki burcun inşaat tarzları kadar, sur inşaatındaki taş-tuğla almaşık duvar ve kaset tekniklerine bakılarak, bugünkü kale kalıntısının, Orta Bizans çağının bir ürünü olduğu söylenebilir. Günümüze ulaşabilen bazı sur duvarlarının topoğrafya ile olan ilişkisine bakılırsa, eski kent, hiç kuşku yok ki, gölün içinde ve etrafı sur duvarlarıyla çevrili bir Ortaçağ ada-yerleşmesi idi. Bu bağlamda, Eğirdir gölünün güney-batı sahillerinde ve geçmişte İç Anadolu ile Akdeniz arasında uzanan yol güzergâhına hakim bir ada ya da bir su-şatosu gibi tahayyül edilebilecek Bizans çağı Akrōtērion insert ignore into journalissuearticles values( Akrīdūr );’unun, Komnenoslar döneminde ve 12.yüzyıl ortalarında inşa edilmiş bir Castron olduğu ileri sürülebilir. Ne var ki, eski Bizans kalesini oluşturan sur çizgisi ile Ortaçağ kent strüktürünü bir bütün halinde ortaya çıkartmak ve özellikle yerleşmenin kuzey-doğu ucunda yer alması muhtemel Hamidoğlu Beyliği Sarayı ’nın insert ignore into journalissuearticles values( Felekâbâd ); lokalizasyonunu yapabilmek için, şimdiki yerleşme alanını oluşturan konut stoku arasında sistemli kazı ve sondajlara ihtiyaç vardır. Günümüze bir kısmı ulaşabilmiş duvarlar ile burç inşaatlarına bakılarak, eski yerleşmeyi ana karadan ayıran sur çizgisi üzerindeki kale kalıntısının özgün haline ilişkin bazı tesbitler yapma imkânı yine de bulunulabilir. Mevcut duruma bakılırsa, Bizans çağında, bir ada yerleşmesinden ibaret olan kale-kenti anakara ile irtibatlandıran kapının, şimdiki yer ve konumunda değil, aksine, silindirik burç ile kuzeyindeki poligonal planlı diğer burç arasında ve bugün moloztaş örgülü sağır bir kütle halinde gördüğümüz duvarın ortasında yer aldığı anlaşılmaktadır. Hiç şüphe yok ki, kente giriş-çıkışlar da, bir tür hendek işlevi görmek üzere eski yerleşmeyi anakaradan ayıran bir su kanalının üzerindeki muhtemelen inip-kalkar ahşap konstrüksiyondan ibaret bir asma köprüden sağlanmaktaydı. Bu kapı, muhtemelen kentin Osmanlı idaresi sırasında ve hayli geç tarihlerde iptal edilmiş ve yeni kapı da Bizans çağından kalma silindirik burcun üzerine açılmıştır. Tuğla örgülü sivri kemerli bir açıklıktan ibaret olan kapının gerisinde, sur duvarı üzerinde altlı üstlü olarak birer kalıntı halinde izlenebilen tuğla kemerler, geçmişte, anılan kesimde geç-ortaçağ ve sonrasına ait olduğu söylenebilecek özgün plan düzenlemesinin zamanla ortadan kalkmış bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Öyle anlaşılıyor ki, bu sırada, ahşap döşemeli olduğu duvardaki kiriş yuvalarından da belli olan asma katlar da tümüyle ortadan kalkmıştır.Keywords : Eğirdir, Akrōtērion Akrīdūr, Kale, Komnenos, Hamidoğlu Beyliği