- Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Issue:34
- Mütenebbî’nin el-Muğîs b. Bişr el- ‘İclî’ye Yazdığı Kasîde-i Bâiyyesi’nin Arap Şiirinin Klasik Kasid...
Mütenebbî’nin el-Muğîs b. Bişr el- ‘İclî’ye Yazdığı Kasîde-i Bâiyyesi’nin Arap Şiirinin Klasik Kaside Yapısı Çerçevesinde Tahlili
Authors : Fatih Yavaş, İzzettin Bilgehan
Pages : 264-291
Doi:10.35415/sirnakifd.1413589
View : 95 | Download : 95
Publication Date : 2024-06-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Araştırma, Arap şiirinde kadim dönemlerden bu yana kullanılagelen klasik kaside yapısının Mütenebbî’nin el-Muğîs̱ b. Bişr el-‘İclî’ye yazmış olduğu methiyesi üzerinden incelenmesini konu edinmektedir. Çalışmada nitel araştırma metotlarından belge analizi metodu kullanılmıştır. Bu kapsamda kaynaklar taranarak öncelikle Mütenebbî’nin şiirlerinde görülen kaside yapısına dair malumatlar verilmiş, sonrasında ise mezkûr methiye üzerinden klasik kasidenin bölümleri ele alınmıştır. Araştırma Arap şiirinin en büyük temsilcilerinden biri olan Mütenebbî’nin şiirine dair anahtar bilgiler vermeyi amaçlamasının yanı sıra kasidenin bölümlerini meydana getiren matla‘, mukaddime, tehallus, muhteva (ana tema) ve hatimenin hangi esaslar üzerine inşa edildiğini göstermeyi hedeflemektedir. Şiirde klasik kabullere muhalif tavır ve uygulamaların görülmeye başlandığı Abbâsîler Dönemi’nde yaşamış olan Mütenebbî, kaside yapısını yaşadığı çağın yenilikçi tutumuyla uyumlu kendine özgü bir şekilde harmanlamış; aynı zamanda geleneği tamamen terk etmeyerek yaygın kabullere göre de şiirler söylemiştir. Nitekim o kasidenin mukaddime bölümünde sevgilinin ve aşkın hallerinin tasvir edildiği nesîb ve sevgilinin terk ettiği diyarda oturup ağlamayı ifade eden atlâl temasına yer vermeyi eskilerin terk edilmesi gereken adeti olduğunu ifade ederken medih kasidelerinin birçoğunda ise bu temalara yer vermiş bir şairdir. Kullandığı nesîb ve atlâl temasının dışında sosyal meselelere işaret ederek zamanın meydana getirdiği durumlardan şikâyet ve hikmet temalı beyitleri mukaddimelerinde tebarüz eden konulardır. Bir medih şairi olarak şöhret bulmasına rağmen sadece mukaddimelerde değil şiirlerinin bütününe yaydığı hikmet dolu beyitlerine bakılınca kendisini hikmet şairi olarak tanımlaması daha anlaşılır olmaktadır. Arap edebiyatında otorite sahibi olmuş kadim eleştirmenlere göre kaside, her bir bölümün kendisine özgü niteliğiyle birlikte birbiriyle uyumlu parçaların bir araya geldiği ve böylece tek bir kalıptan çıkmışçasına bütünlük arz eden bir yapıya sahip olmalıdır. Matla’ beyti şiirin kulaklara ilk ulaşan, dinleyicileri şiiri dinleme konusunda merak uyandıracak bölümü olması dolayısıyla üzerinde önemle durulan konulardan biri olmuş ve bu nedenle eleştirmenler tarafından kasidenin anahtarı mesabesinde görülmüştür. Bundan dolayı söz diziminin ahenk içerisinde olduğu zarif bir anlatıma sahip olmalı, gramer kurallarına aykırı bir kullanımı barındırmamalıdır. Matlâ beytiyle birlikte kasidenin ilk bölümünü meydana getiren mukaddime kısmı için ise bazı eleştirmenler nesîb ve atlâl temasına yer verilerek Câhiliye şiirini temel ölçüt almanın gerekliliğini vurgularken değişen şartlar ile bu kıstasa uymanın zorunlu olmadığını ileri sürenler de olmuştur. Mukaddimeden ana konuya geçişi sağlayan tehallus konusu eleştirmenlerin dikkat çektiği bir başka husustur. Başarılı bir tehallus konunun değiştiğini dinleyiciyi hissettirmeyecek şekilde yumuşak bir geçişe haiz olmalı, mukaddimeden ana konuya doğrudan soğuk geçişi ifade eden iktidabtan hali olmalıdır. Eğer medih kasidenin ana temasını oluşturuyorsa şiirde memduhun toplumdaki statü ve itibarına yakışır bir portre çizilmelidir. Kasidenin son kısmını oluşturan hatime dinleyicilerin aklında en son kalacak bölümü olması itibariyle şiirin en vurucu beytine sahip olmalıdır. Bu nedenle muhtevaya uygun atasözü, vecize, teşbih veya hikmet içeren bir beyitle şiirin nihayete erdirilmesi makbul sayılmıştır. Mütenebbî’nin çalışmada ele alınan kasidesinin de kendi şairlik hususiyetlerini barındırmakla birlikte yukarıda zikredilen kıstaslara muvafık olduğu tespit edilmiştir. Bu yönüyle şair ait olduğu, beslendiği edebi gelenekten damıttığı sanatıyla Arap şiirine kendi damgasını vurmuş ve ismini nesiller boyu duyurmuştur.Keywords : Arap Dili ve Belagati, Arap Edebiyatı, Şiir, Kaside Yapısı, Mütenebbî, Mütenebbî, el Muğîs b Bişr el ʿİclî