- Türk Din Psikolojisi Dergisi
- Issue:10
- Din Psikolojisi Perspektifinden Sistem Haklılaştırma Teorisi: Uygulama Konuları ve İmkânı
Din Psikolojisi Perspektifinden Sistem Haklılaştırma Teorisi: Uygulama Konuları ve İmkânı
Authors : Ayse Gül Güler Ünal
Pages : 13-34
Doi:10.59379/tdpd.1579673
View : 131 | Download : 113
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu makalede, din psikolojisi perspektifinden sistem haklılaştırma teorisi bağlamında dinin toplumsal sistemlerin meşruiyetini destekleme sürecindeki rolü ele alınmıştır. Din, bireylerin toplumsal yapıları algılayışını ve bunları haklı çıkarma eğilimlerini doğrudan etkileyerek sosyal düzeni haklı görmelerine katkıda bulunan bir yapıya sahiptir. Genel olarak mevcut din yorumunun bireylerin sosyal düzeni sorgulamak yerine, mevcut durumu korumaya eğilim gösterdiği ortaya konulmuştur. Sistem haklılaştırma teorisi, bireylerin toplumsal statükoyu savunma, destekleme ve meşrulaştırma eğilimlerinin, epistemik (belirsizliği azaltma), varoluşsal (tehditleri yönetme) ve ilişkisel (toplulukla uyum sağlama) ihtiyaçlardan kaynaklandığını öne sürmektedir. Böylece dini inançlar, bireylerin bu ihtiyaçlarına hitap ederek sosyal düzenin daha kabul edilebilir, hatta adil bir yapı olarak algılanmasına katkıda bulunur. Bazı dini kimliklerin ve öğretilerin bireylerin sosyal düzeni meşrulaştırmalarını destekleyen bir faktör olduğu, güçlü hiyerarşilere sahip dini yapıların bireyleri otoriteye daha bağlı ve mevcut düzeni meşru gören bir bakış açısına yönlendirdiği görülmüştür. Özellikle ekonomik veya toplumsal eşitsizlikler gibi sosyal adaletsizlikler, bazı dini öğretilerde ‘ilahi sınav’ ya da ‘kader’ olarak algılanmakta ve bireyleri teslimiyet ve sabır gibi dinsel değerlere yönlendirmektedir. Bu durum, bireylerin mevcut sosyal yapıları eleştirmek yerine onları kabul etmesine yol açmaktadır. Örneğin; karma ve ruh göçü inançları, bireylerin toplumsal statülerini hak ettiklerini düşünerek kast sistemine bağlı kalmalarına neden olabilmektedir. Araştırmalar, dindarlığın yönetim ve kültürel sosyal kalıplar gibi sistem haklılaştırıcı inançlarla olumlu bir ilişkiye sahip olduğunu gözler önüne sermektedir. Aynı zamanda din, ölüm korkusu veya tehdit dönemlerinde devlet ve ulus gibi kurumların meşruiyetini artırmada sembolik bir sosyal rol oynayabilmektedir. Sonuç olarak, sistem haklılaştırma teorisinin din psikolojisine entegrasyonu, dinin sosyal sistemleri destekleme ve bireylerin düzeni meşru görmelerine katkıda bulunma işlevlerini anlayabilmek ve yorumlayabilmek için önemli açılımlar sunmaktadır. Bu bağlamda, gelecekte konuya ilişkin yapılacak olan araştırmaların farklı dinlerin toplumsal yapıların meşruiyetine etkisini ayrıntılı olarak incelemesi oldukça önemlidir. Özellikle dinin bireylerin sistem haklılaştırıcı inançlarına etkisi ve bu etkileşimin bireylerin psikolojik gereksinimlerini nasıl karşıladığı, sistem eleştirisi yerine mevcut sosyal düzeni korumaya yönlendirdiği konularında daha fazla çalışmanın yapılma-sına ihtiyaç duyulmaktadır.Keywords : Din psikolojisi, Sistem haklılaştırma teorisi, Dinsel inanç kimlik, Ritüeller, Adalet algısı