- Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
- Volume:10 Issue:23 Ãzel Issue
- Acâibü`l-Mahlûkât Bağlamında Cinler
Acâibü`l-Mahlûkât Bağlamında Cinler
Authors : Buğra Pişkincan, Nilüfer Kaya
Pages : 129-144
View : 78 | Download : 71
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Acâibü\\\'l-Mahlûkât türündeki yazılı eserler 10. asrın başlarında seyahatle ve coğrafyayla ilgili olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. “Acâib” ve “tuhfe” sözcükleri ile anılan bu tür için en sık kullanılan isim “Acâibü’l-Mahlûkât (Yaratıkların Acayipleri/Şaşılası Olanları)” olmuştur. Bu tür, müelliflerin ve mütercimlerin müspet ilimlerden faydalanmak suretiyle bitkilerden hayvanlara, hastalıklardan ilaçlara, cinlerden perilere kadar hemen her cinsle ilgili gördüklerini anlattıkları; ayetlerden ve hadislerden deliller getirerek anlaşılması güç olayları ve menkıbeleri açıkladıkları bir türdür. Acâibü\\\'l-Mahlûkât’ın Fars ve Arap edebiyatında hacimli veya muhtasar pek çok örneğiyle karşılaşmak mümkündür. Klasik Türk edebiyatında ise bilinen ilk örnekleri Ahmed et-Tûsî’nin 1175 yılında yazdığı “Tercüme-i Acâibü’l-Mahlûkât” adlı eser ile Kazvînî’nin 1283 yılında kaleme aldığı “Acâibü’l-Mahlûkât ve Garâibü’l-Mevcûdât” adlı eserin Türkçeye tercümeleri ile ortaya konulmuştur. Türk edebiyatında bilinen ilk Acâibü’l-Mahlûkât tercümesi, Ali bin Abdurrahman tarafından 14. yüzyılda yazılmıştır. Çalışmamızda esas aldığımız Acâibü’l-Mahlûkât örneği, Ahmed et-Tûsî’nin “Acayibü’l-Mahlûkât ve Garayibü’l-Mevcûdât” adlı Farsça eserinin Çelebi Mehmed’in emriyle 15. asırda Türkçeye kimliği belirsiz bir mütercim tarafından yapılan Tercüme-i Acâibü’l Mahlûkât adlı tercümesidir. Eser, on rükünden meydana gelmektedir. Birinci rükün, dünyanın yaratılışı ile gökyüzündeki varlıklara dairdir. İkinci rükün, arz ve semada bulunan ateşlerle ilgilidir. Üçüncü rükün, yeryüzünün acayibinden bahseden bâbları anlatır. Dördüncü rükün, mescit, kilise, iklim, şehir, vilayet, nahiye, kale ve bağ adı altındaki yer isimlerinden bahseder. Beşinci rükün, ağaçlar ve meyveler hakkındadır. Altıncı rükün, suretlerden bahseder. Yedinci rükün, insanoğlu ile ilgili olan her şeyle ilgilidir. Sekizinci rükün cinler, şeytanlar ve melekler hakkındadır. Dokuzuncu rükün, kuşlar hakkındadır. Onuncu rükün, dört ayaklı hayvanlar ve büyük hayvanlara dairdir. Bu çalışmada; adı geçen eserin sekizinci rükünü ele alınmış, bu bölümde geçen “cinler” özelliklerine göre sıralanmış; bahsi geçen varlıkların Cemşîd, Zülkarneyn ve Rüstem-i Zâl gibi şahsiyetlerle münasebetleri incelenmiştir. Böylece “Ekvân, Neşnâs” cini gibi Türk edebiyatına yansıyan cinler, Hamzavî’nin Kıssa-i İskender’inde Ahmedî İskendernâme’sinde, Ahmed-i Rıdvân’ın İskendernâme’sinde ve İbn-i Bâlî Hikmetnâme’sinde kullanıldıkları yerler tespit ve tahlil edilerek örneklendirilmeye çalışılmıştır.Keywords : Acâibü’l-Mahlûkât, Cin, Cinlerin Edebiyattaki Yansımaları