- Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi
- Volume:8 Issue:4
- SOĞUK SAVAŞ-NÜKLEER SİLAH ÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR ÇÖZÜMLEME
SOĞUK SAVAŞ-NÜKLEER SİLAH ÖRÜNTÜSÜ ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR ÇÖZÜMLEME
Authors : Sercan Semih Akutay
Pages : 386-421
View : 75 | Download : 95
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Ana akımı oluşturan akademi ve medya çevrelerinin Soğuk Savaş üzerine sundukları anlatı, Soğuk Savaşın başlangıç aşamasından son anına varıncaya değin bütün haliyle nükleer olgusu üzerine kurguludur. Soğuk Savaşın başlangıcı, 1940’lı yılların ikinci yarısına denk düşünce; böylesi bir anlatı da kendisini olumlayacak kusursuz bir tarihsel arka plana sahipmiş gibi görünür. Ne var ki kronolojik dizgedeki birtakım tutarsızlıklar, böylesi bir illiyet örüntüsünü açmazda bırakacak kadar yoğun bir çelişki oluşturmakta ve bu bağlamda gerek nükleer silahların gerekse Soğuk Savaşın farklı bir tarihsel gerçekliğe dolaylandığı şüphesini uyandırmaktadır. Keza ABD’nin ilk nükleer denemesinin Potsdam Konferansı gibi yeni dünya düzeninin şekillenmesinde büyük öneme sahip bir toplantıyla aynı zamanda gerçekleşmesi, ABD’nin askeri anlamda hiçbir gerekliliği olmadığı halde Japonya’ya karşı nükleer silah kullanması ve ardından askeri gerekliliğin oluştuğu hallerde bile tarafların nükleer silahları gündem dışında tutmaya çalışmaları, silahsızlanma görüşmeleri devam ederken arka planda daha da yoğun bir biçimde süregiden nükleer silahlanma rekabeti gibi hususlar, süper güçlerin strateji dünyasında rastlantısal birer durum olarak açıklanamayacak kadar zor ve kompleks bir imaj oluşturmaktadır. Diğer taraftan Truman, Stalin ve Churchill gibi dönemin siyaset perdesinin en üstündeki isimlerin açıklamalarındaki satır araları da ana akım anlatıya duyulan şüpheyi derinleştirmektedir. Bu çalışma, söz konusu şüpheyi aşıp nükleer silahların; dolayısıyla da Soğuk Savaşın içerisine var olduğu tarihsel gerçekliğe ulaşmak amacıyla hazırlanmıştır. Temel gayeye paralel olarak çalışma içerisinde ana akımın Soğuk Savaş anlatısı hem kavramsal hem de tarihsel açıdan olumsuzlanmış ve bu olumsuzlama neticesinde nükleer silahların/silahlanma programlarının Soğuk Savaşa askeri bir sebep değil, politik alana yansıtılan sonuçsal bir durum olduğu vargısına ulaşılmıştır. Nükleer olgusunu bir sonuç olarak dolaylayan Soğuk Savaş gerçeği ise ABD ile SSCB arasındaki ekonomi-politik temelli antagonizmanın dolayladığı hegemonya rekabetine çözülüdür. SSCB’nin tarih sahnesine çıktığı 1917 Ekim Devriminden parçalanmasına kadar geçen süreyi kapsayan tarihsel bütün, bu çözümün somutlamasını sunmaktadır.Keywords : Soğuk Savaş, Nükleer Silahlar, ABD-SSCB Antagonizması, Hegemonya Rekabeti