- Vakanüvis - Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi
- Cilt: 10 Sayı: 1
- Bismarck’tan II. Abdülhamid’e Tavsiyeler
Bismarck’tan II. Abdülhamid’e Tavsiyeler
Authors : Sadık Emre Karakuş, Ahmet Özcan
Pages : 587-625
Doi:10.24186/vakanuvis.1626636
View : 91 | Download : 46
Publication Date : 2025-03-27
Article Type : Research Paper
Abstract :1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nde alınan ağır yenilgi ve İngiltere ile Fransa’nın oluşturduğu tehditler, Berlin Kongresi’nin sonuçlarıyla birlikte değerlendirildiğinde Osmanlı Devleti’ni uluslararası arenada yalnız bırakmıştı. II. Abdülhamid döneminin ilk yıllarında yaşanan bu diplomatik yalnızlık, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’nın güçlü devletlerinden biriyle ittifak kurma arayışına yöneltti. Bu arayış sürecinde Osmanlı’nın menfaatleri bakımından ittifaka en uygun ülke, Almanya olarak öne çıkmaktaydı. Almanya, siyasi birliğini sağladıktan sonra güçlü sanayisinin hammadde ihtiyacını karşılayıp ürünlerini pazarlamak için Osmanlı Devleti’nin mevcut imkânlarından istifade edebilirdi. Ayrıca bazı Avrupa devletlerinin Rusya ile örtüşen Balkan politikaları, Almanya’yı bu devletler karşısında Osmanlı ile yakın ilişkiler kurmaya yöneltmekteydi. Zira Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’da zayıflaması, başta Rusya olmak üzere İngiltere ve Fransa’nın bölgedeki nüfuzunu artırarak Alman ekonomik çıkarlarına zarar verebilir, Avusturya ilişkilerini zora sokabilirdi. Öte yandan Osmanlı Devleti de birbirinden farklı yapıdaki geniş coğrafyasının dış müdahalelere açıklığı karşısında sanayileşmiş, uluslararası politikada güçlü bir devletin desteği olmaksızın ayakta kalma şansına uzun yıllardır sahip değildi. Bu nedenlerle ittifak için tercih edilen ülke, bir bakıma zorunlu olarak Almanya oldu. Nihayetinde uzun yıllar sürecek Türk-Alman ittifakının önemli bir aşaması olarak elçilik heyeti görüşmeleri başladı. İttifak sürecinin başlarında iki tarafın da beklentilerini ortaya koyması açısından önem arz eden diplomatik görüşmeler arasında, bilhassa bu makalenin konusunu teşkil eden 1881 yılındaki görüşmeler dikkat çekicidir. Ali Nizami Paşa başkanlığında 30 Kasım 1881’de Berlin’e giden Osmanlı heyeti, yaklaşık bir ay boyunca Almanya’da kalarak başta İmparator I. Wilhelm ve Başbakan Bismarck olmak üzere pek çok kişiyle görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmeler esnasında, Birleşik Almanya’nın ilk şansölyesi olan Bismarck’ın Osmanlı Devleti’nin iç ve dış meseleleri hakkındaki yorum ve tavsiyeleri birçok açıdan kayda değerdir. Osmanlı heyetinin çoğu zaman birebir ifadelerle aktardığı bu gizli görüşmelerde Bismarck’ın söyledikleri, dönemin uluslararası politikalarının arka planını gösterdiği gibi Osmanlı’nın iç meseleleri hakkında da ilginç değerlendirmeler içermektedir. Avrupa diplomasisinin etkili isimlerinden, ciddi bir entelektüel olan Bismarck’ın bu görüşmelerde ifade ettikleri Türk-Alman ittifakına giden yolun daha iyi anlaşılması açısından da incelemeye değer bulunmaktadır.Keywords : Osmanlı Tarihi, Türk-Alman İlişkileri, II. Abdülhamid, Bismarck, Uluslararası İlişkiler