- Vakıflar Dergisi
- Issue:61-Haziran 2024
- Araç ve Çevresindeki Zaviye, Tekke ve Türbelerin Kurumsal İşleyişi
Araç ve Çevresindeki Zaviye, Tekke ve Türbelerin Kurumsal İşleyişi
Authors : Fahri Maden
Pages : 67-91
Doi:10.16971/vakiflar.994678
View : 71 | Download : 103
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Türk idaresine XIII. yüzyılın başında kesin olarak alınan ve yoğun bir Türkmen yerleşimine sahne olan Kastamonu ilinde Araç ve çevresinde Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminde çok sayıda dinî ve kültürel kurum hizmet vermiştir. Araç kazasının ortaya çıkmasında özellikle kazadaki iskân ve yerleşimin gelişmesinde, dinî ve manevi hayatın canlanmasında Abdal Paşa Zaviyesi’nin doğrudan etkileri vardır. Bu zaviye bir ölçüde kazadaki yerleşim ve sosyal hayata dair faaliyetlerin çekirdeğini teşkil etmiş, kazadaki yerleşim bu zaviyenin etrafında şekillenmiştir. Hatta zaviyenin bulunduğu bölgede kurulan pazar ile tekke vakfına ait çevredeki dükkânların varlığı kazanın ekonomik canlılığının da Abdal Paşa Zaviyesi sayesinde gerçekleştiğini göstermektedir. Araç bölgesinde Candaroğulları döneminde Türk yerleşimiyle birlikte bazı imar faaliyetleri dikkat çekmektedir. Bu imar faaliyetlerinin en önemlisi kurulan tekke, zaviye, türbe ve eklentileridir. Bu yapılar vakıf kurumuyla destelenerek, her bir tekkeye arazi ve çeşitli mülkler vakfedilerek özellikle Osmanlı döneminde uygulanan iskân ve şenlendirme politikasıyla bölgede Müslüman nüfusun yerleşimi sağlanmıştır. Ayrıca bu kurumların en önemli sosyal işlevi ulaşım ve iletişim imkânlarının son derece iptidai olduğu dönemlerde barınma ve yiyecek gibi temel yaşam ihtiyaçlarını temin etmeleriydi. Bu çalışmada arşiv belgeleri ışığında Araç ve çevresindeki (Araç, Boyalı, Sırt, Mergüze ve Küre-i Hadid) Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde tesis edilmiş tekke, zaviye ve türbelerin isimleri ve yerleri tespit edilmiş, bunların kurumsal işleyiş ve faaliyetleri ele alınmıştı.Keywords : Kastamonu, Araç, Abdal Paşa, Ede Sultan, Şeyh Musa, Şehrimanlar, Ahi Baba, Şeyh Muslihüddin