IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Yakın Doğu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
  • Volume:10 Issue:2
  • Kirâmen Kâtibîn Meleklerinin Görevlerine Dair Bazı Soru ve Cevaplar

Kirâmen Kâtibîn Meleklerinin Görevlerine Dair Bazı Soru ve Cevaplar

Authors : Abdulvehhab Gözün
Pages : 377-411
Doi:10.32955/neu.ilaf.2024.10.2.03
View : 92 | Download : 231
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Gaybî meselelerden olup yaratıcı tarafından iman edilmesi istenilen hususlardan biri, hiç şüphesiz meleklerin varlığıdır. Mahiyetleri, çeşitleri, görevleri ve özellikleri noktasında da insanlar, ancak İslâm’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve Sünnet’te bildirildiği kadarıyla bilgi sahibi olabilirler. Zira gaybî konularda bilgiye erişme yollarından, bağlayıcı ve esası itibarıyla kat‘î ilim bildiren dayanak, vahiydir. Hissî olmayan bu alanda duyular tabiatıyla bilgi aracı olamazlar. Aklın ise gaybî bilginin sübûtundan ziyade anlaşılması ve yorumlanması bakımından delâletinde etkinliği vardır. Peygamberlerin dışındaki bazı insanlar tarafından ilham veya rüya gibi vesilelerle elde edildiği iddia edilen bilgilere gelince bunlar, kaynağı kesin olarak Allah (c.c.) olmadığı için bağlayıcı olmamasının yanı sıra subjektif bir deneyim olarak doğru ya da yanlış olmaya elverişlidir. Dolayısıyla meleklerle ilgili zikredilen hususlarda doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmanın yolu ancak vahiy olabilir. Yaratıcının kendilerine yüklediği görevler bakımından melekler farklı kısımlara ayrılmaktadır. Bu melek gruplarından biri daha çok, “değerli yazıcılar” anlamına gelen “kirâmen kâtibîn” sıfatlarıyla anılan meleklerdir. Genel olarak insanların dünya hayatında yapıp ettiklerini yazılı olarak kayda geçirmekle görevli oldukları inananlar tarafından bilinmektedir. Ancak bu husus detaylı olarak ele alındığında akla birçok soru gelmektedir. Özellikle konu bağlamında 5N1K sorgulama tekniği üzerinden yola çıkıldığında bu durum ortaya çıkmaktadır. İnsanın sorumluluğu açısından bakıldığında kanaatimizce en önemlisi “ne” ve “ne zaman” sorularıdır. Çünkü insanın nelerden ve ne kadar süre sorumlu olacağını bilmesi, kendisi açısından öncelikli olandır. Bu da yazıcı meleklerin insanla ilgili hangi hususları yazılı olarak kayda geçirdiğinin bilinmesiyle bilinebilir. Ayrıca bunları ne zaman yazmaya başladıkları ve ne zaman sonlandırdıkları da bilinmelidir. Böylece insan için sınava tabi tutulduğu hususlar ile sorumluluk süresi ortaya çıkmış olur. Diğer sorulara gelince elbette onların da cevapları önemlidir. Ancak araştırmanın sınırlarını aşmama düşüncesiyle bunlara kısaca değinilecektir. Öncelikle “nerede” sorusunun cevabının amellerin vuku bulduğu mekân olarak dünya olduğu herkesçe malumdur. Kayıt tutanakları olarak ise defter gibi fizikî bir malzemeden ziyade fizik ötesi oldukları ilk akla gelendir. “Neden” sorusu bir yönden yaratılıştan doğan sorumluluklarla alakalı olup çok detay istememektedir. Ancak yaratıcının insana ait her şeyi zaten bilip unutmuyor olması ve onu hesaba çekmek için aslında hiçbir kayda ihtiyaç duymaması bakımından yazılmasının hikmeti sorgulanabilir. İnsanın, yaptıklarının kaydedildiğinin ve ona göre davranması gerektiğinin bilincinde olması, böylece hesap günü bu durumdan haberinin olmadığını ileri sürememesi gibi gayelerden ötürü yazıldığını söylemek mümkündür. “Nasıl” sorusu ise insanın sorumluluğunu ilgilendiren bir husus değildir. Son olarak “kim” sorusunun cevabının, yazdıran olarak Allah (c.c.); yazan olarak ise adı geçen melekler olduğu sarihtir. Binaenaleyh araştırmanın konusu, Kirâmen Kâtibîn meleklerinin kaydettiklerinin mahiyetinin ve zamanının tespitine dair olan “ne” ve “ne zaman” sorularıdır. Amacı da özellikle bu iki sorunun cevaplarına vahyin kaynakları olan Kur’an ve Sünnet üzerinden ulaşmaktır. Çalışmanın bu yönüyle önemli olduğu düşünülmektedir. Araştırmada yöntem olarak Kur’an ve Sünnet’te konu hakkında yer alan ilgili metinler üzerinden belgesel araştırma ve yorumlama metoduna başvurulacaktır. Özellikle mezkûr soruların cevaplarını ilgilendiren hadis rivayetlerinin tespiti, ihtiyaç duyuldukça sıhhat değerlendirmesi ve âlimlerin meseleyle bağlantılı yorumları, araştırmanın kapsamına girmektedir. Sonuçta ise zikredilen soruların cevaplarıyla ilgili elde edilen bulgulara ve bazı yönlendirici açıklamalara yer verilecektir. Araştırma neticesinde kısaca, “ne” sorusunun cevabının, iyilik ya da kötülük kategorisine giren insana ait ve özgür iradesiyle bilinçli ve kasıtlı olarak edindiği her türlü inancın, düşüncenin, duygunun, niyetin; icra ettiği her eylemin, söylemin; sebebiyet verdiği ya da ardında bıraktığı her çeşit iyilik ve kötülüğün olduğu anlaşılmıştır. “Ne zaman” sorusunun cevabının ise, iyilikler için ergenlik öncesi dönemden; kötülükler için ise ergenlikle başlayıp ölüme kadar, hatta varsa ardında bıraktıkları ya da neden oldukları, insanlar üzerinde etkisinin bitimine kadar devam eden zaman dilimi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Keywords : Hadis, melek, görev, Kirâmen Kâtibîn

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025