- Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi
- Volume:10 Issue:1
- Endülüs Arap Edebiyatında Edebu’l-İstisrah Kavramı ve Gelişim Seyri
Endülüs Arap Edebiyatında Edebu’l-İstisrah Kavramı ve Gelişim Seyri
Authors : Naim Hank, Sultan Şimşek
Pages : 142-166
Doi:10.32955/neu.istem.2024.10.1.07
View : 239 | Download : 94
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Endülüs Devleti dönemi bilim, kültür, sanat, dil ve edebiyat alanlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle İslam medeniyetinin altın dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Emevî Devleti’nin yıkılışı ile doğudan Endülüs coğrafyasına göç eden Emevîler buraya İslam medeniyetini ve kültürünü taşımış, batının bilim hayatında temel alınmış olan pek çok ilmi, edebi, kültürel ve sanatsal etkinliğin vucud bulacağı ortamı oluşturmuşlardır. Uzun süre bilim ve medeniyette parlak çalışmaların ortaya konulduğu Endülüs’ün ilerleyişi, hakimiyet sınırlarının genişlemesi, toplum içinde hizipleşmenin artması, iktidar kavgalarının baş göstermesi ve etraftaki düşmanlarının çokluğu nedeniyle önce duraklamış, sonra da yaklaşık dört buçuk asır süren bir yıkılış dönemine geçmiştir. Bu dönemde Endülüs’te Müslüman topluluklar uğradıkları saldırılar yüzünden çok büyük acılar çekmiş ve bu acılar dönemin edebiyatında da yankısını bulmuştur. Edebiyat toplumların hafızası, edebi metinler bu hafızanın göstergeleridir. Tarihi anlamak, anlamlandırmak ve gerekli dersleri almak için edebi metinleri anlamak önemli bir husustur. Bu bağlamda Endülüs yıkılışından önceki son dört yüzyılda sahneye çıkan ve ediplerin Endülüs içerisinde ve dışarısında bulunan Müslüman emirliklerden, kendilerine musallat olmuş bela ve düşmanın defedilmesi için yardım istemek amacıyla inşa ettikleri istisrâh edebiyatı bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. istisrâh edebiyatı 456/1046 yılında Endülüs’teki ilk şehrin, Berbuşter’in (Barbastro) kaybedilişi ile başlamış ve Endülüs’te İslam’ın temsil edildiği şehirlerin sonuncusu olan Gırnata’nın 898/1492 yılında düşmesine ve nihayet bölgedeki Müslümanların dışarı ile irtibat kuramayacak şekilde baskılandıkları azınlıklar dönemine kadar sürmüştür. Biz de makalemizde, genel itibarıyla Endülüs’ün yıkılışından önceki bu dört buçuk asırlık zamanı aralığını ele aldık. Bu nedenle makalemizin kapsamında yer alan isimlerin, kasidelerin ve metinlerin çoğu bu zaman aralığına aittir. Bu çalışmamızda, tarihsel süreçle beraber özel olarak Endülüs edebiyatında yer alan İstisrâh edebiyatının tarifi yapılmıştır. İstisrah kelimesinin lugavi anlamı incelenerek eş anlamlı olarak verilen istincâd, istigase gibi kelimelerle kıyaslanarak istillahi anlamı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu edebî türün doğuşu ortaya çıkış sebepleri de zikredilmiştir. Bunu yapılırken Endülüs Arap edebiyatının bir parçası olan bu türün, ardındaki kültürel mirası ve tarihi şahitliği ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Böylece en zor dönemlerinde yardım istemek, seslerini İslam alemine duyurmak ya da Endülüs’teki İslam toprağı olarak kalmış son yerleri korumak için dikkatleri çekmek niyetiyle yazarak kendilerinden sonrakilere bir miras olarak da bıraktıkları edebi zenginliğin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Bu çalışma Endülüs edebiyatının İstisrâh türünü tarihi açıdan incelemesi yönüyle önem arz etmektedir. Endülüs dönemi Arap Edebiyatı ile ilgili kitap, tez, makale türünde çalışmalar bulunmakla birlikte, İstisrah türünü müstakil olarak ele alan ayrıntılı çalışmalara rastlamamış olmamız araştırmamızın önemini artırmaktadır. Diğer yandan çalışma genelinde bir bütünün parçalarını oluşturan birkaç soruya cevap bulmak amaçlanmıştır. Bu sorular kısaca şu şekildedir: Endülüs edebiyatında istisrâhın mahiyeti nedir? Bir edebi tür olarak ne zaman kullanılmaya başlanmıştır? Ortaya çıkış ile gelişim süreçleri nelerdir? Tarihi arka plana bağlı olarak gelişim seyri nasıl olmuştur? Yöntem olarak Endülüs dönemini ele alan temel kaynaklar taranmış, belirlenen tarih aralığına ait şiir divanları ve nesir metinleri istisrah özelinde taranmıştır ve istisrah türünün mersiye, medih gibi Arap şiirinin diğer konularıyla iç içe geçtiği görülmüştür. Araştırma neticesinde İstisrah türünün düşmanın amansız saldırı ve baskıları karşısında çaresiz kalındığında yakın ve uzak müttefiklerin duyması amaçlanarak satırlara ve dizelere edebi uslupla dökülmüş bir yardım çığlığı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu edebi türün düşman baskısı ve saldırıları arttıkça daha da yoğunlaştığı tespit edilmiştir.Keywords : Endülüs Edebiyatı, İstisrâh Edebiyatı, Yardıma çağırmak Edebiyatı, Arap Dili ve Belagatı