Biyomimetik Dİş Hekimliği
Authors : Seda Baktır, Hacer Balkaya, Sezer Demirbuğa
Pages : 149-156
Doi:10.15311/selcukdentj.1448008
View : 74 | Download : 104
Publication Date : 2025-04-21
Article Type : Review Paper
Abstract :ÖZ Ağız içinde remineralizasyon ve demineralizasyon süreçleri bir denge halindedir. Bu dengenin bozulması durumunda çürük lezyonları gelişecektir. Başlangıç çürük lezyonları, remineralizasyon yoluyla kavitasyon oluşmadan önlenebilir. Böylece çürüğün ilerlediği aşamalarda meydana gelebilecek zorlu tedavilere gerek kalmadan diş yapısının korunması sağlanmış olur. Diş çürüğünün önlenmesi kapsamında, florun uzun yıllara ve çok sayıda araştırmaya dayanan etkili rolüne karşılık, son zamanlarda bu konuda biyolojik uyumlulukları, remineralizasyon kapasiteleri ve doğal süreçleri taklit edebilme kabiliyetleri açısından mikro ve nano hidroksiapatit, trikalsiyum fosfat, biyoaktif cam gibi biyoaktif formülasyonların kullanımı önerilmektedir. Remineralizasyon üzerine yapılan son araştırmalar, tamamen demineralize kollajen lifler içinde apatit kristalleri oluşturma yeteneğine sahip biyomimetik remineralizasyon materyallerine dayanmaktadır. Nano yapılı malzemeler, daha yüksek yüzey/hacim oranlarına sahip oldukları için mikro yapılı malzemelere göre üstün özelliklere sahiptirler. Nano yapılı malzemelere örnek olarak, kalsiyum florür nanopartikülleri, kalsiyum fosfat içerikli nanomateryaller, nanobioaktif cam materyalleri, nanohidroksilapatit partikülleri verilebilir. Bu nanopartikül içerikli biyomimetik materyaller, diş hekimliğinde minimal invaziv tedavilerin ve doğal diş dokusunun korunmasının önemli bir parçası haline gelmektedir. Bu materyaller, doğal diş dokusuna en yakın sonuçları sağlamak için tasarlanmıştır ve diş restorasyonlarının uzun ömürlü olmasını sağlar. Biyomimetik diş hekimliği, dişlerin doğal yapısını, işlevini ve estetiğini taklit etmeyi amaçlayan bir restoratif diş hekimliği disiplinidir. Biyomimetik diş hekimliğinin temel prensibi, estetik sonuçların korunmasıyla birlikte tam fonksiyonu geri kazandırmak ve tüm fonksiyonel stresleri taşımak için kaybolan diş dokularını uygun mekanik dayanıma sahip materyallerle değiştirmektir. Doğal diş yapısını taklit etmeyi amaçlayan bu yaklaşım sayesinde, adeziv restoratif materyaller üzerine yapılan çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. Sırasıyla diş dokusunda meydana gelen madde kaybına bağlı olarak teşhis konulan endikasyona göre biyomimetik özellik gösteren restoratif materyaller ve tedavi seçenekleri incelenecektir.Keywords : biyomimetik, çürük, minimal invaziv tedavi, remineralizasyon