Elimize aldığımız bir roman da, izlediğimiz bir film de, baktığımız bir fotoğraf da, gördüğümüz bir mimari yapı da, bir sanat eserin de ya da sergilenen bir oyunda yukarıda saydığımız tanımlamalardan bir ya da bir kaçı mevcut ise postmodern bir eserle karşı karşıyayız demektir. Jonathan Safran Foer’in Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın adlı romanını henüz okumaya başlamadan elinize alıp sayfalarını şöyle bir çevirdiğinizde bir an önce okumak için sabırsızlanıyorsunuz. Nedir sizi bu kadar sabırsız kılan? Çünkü bu roman postmodernizmin ilk ortaya çıkış sürecinde olduğu gibi aşırı gürültülü ve postmodernizme inanılmaz yakın. "> Elimize aldığımız bir roman da, izlediğimiz bir film de, baktığımız bir fotoğraf da, gördüğümüz bir mimari yapı da, bir sanat eserin de ya da sergilenen bir oyunda yukarıda saydığımız tanımlamalardan bir ya da bir kaçı mevcut ise postmodern bir eserle karşı karşıyayız demektir. Jonathan Safran Foer’in Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın adlı romanını henüz okumaya başlamadan elinize alıp sayfalarını şöyle bir çevirdiğinizde bir an önce okumak için sabırsızlanıyorsunuz. Nedir sizi bu kadar sabırsız kılan? Çünkü bu roman postmodernizmin ilk ortaya çıkış sürecinde olduğu gibi aşırı gürültülü ve postmodernizme inanılmaz yakın. " > DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ