İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİNDE SANATI ETKİLEYEN UNSURLAR
Authors : Ahmet EYCİL, Ünzile US
Pages : 81-94
Doi:10.17067/asm.498779
View : 21 | Download : 17
Publication Date : 2019-01-24
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmada İslamiyet öncesi Türklerde sanatı etkileyen unsurlar ele alınmıştır. Sanatı etkileyen temel unsur o toplumun yaşadığı coğrafya ve buna bağlı olarak da kendi milleti içerisinde kendine has oluşturduğu kültürdür. Toplumlar bulundukları coğrafyalar üzerinde gerek iklim şartları, gerek yer şekilleri ve gerek çevre toplumların etkileriyle kendilerine has bir kültür oluştururlar ve buna bağlı olarak da her türlü temel ihtiyaçlarını giderirken aslında en önce kendilerine ve diğer insanlığa katkı sağlayacak sanat eserleri ortaya çıkarırlar. Ayrıca diğer toplumları da bu yönde etkilerler. Türkler bu manada öncü milletlerdendir. Birçok sanat eserini ortaya koyarken insanlığa bu bağlamda büyük katkıları olmuştur. Sert bozkır topraklarında hüküm süren Türkler gerek inanç yapısı sonucu, gerek coğrafi şartlar sonucu ve gerekse düşmanlara karşı sergilediği savaş sanatıyla dünya tarihini aydınlatacak temel eserler bırakmışlardır. İçinde yaşadıkları çadırları, savaş ve barış yoldaşı atları, kendilerini savunmada kullandıkları savaş aletleri yemek için kullandıkları kapları ve öyle ki narin bir Türk kızının gülen yüzünü gösteren aynasını ve sırma saçına taktığı kemer tokaları dahi büyük bir incelik ve ustalıkla kültürlerine ve mitlerine göre süslemişlerdir. Türklerin kutsal saydığı doğa, sanatlarını etkileyen temel unsurların başında gelir. Dağ, gök, yer, su, ağaç, yıldız, ay, güneş neredeyse temel eser olarak nitelendirdiğimiz eserleri figür olarak süslemiştir. Bunun yanında dini inançlar da Türklerin eserlerinde yerlerini almıştır. En önemli sanat eserlerini ise hayvan üslubu dediğimiz sanat tarzıyla ortaya koymuşlardır. Yaşam şartlarından dolayı hayvanlarla iç içe olan Türkler atı ehlileştirip sosyal hayatlarını kolaylaştırırken aynı zamanda atın sadakatini, koyunun etiyle, sütüyle beslenirken, yünüyle kıyafetlerini yaparken koyunun kutsallığını, şahinle av avlarken şahinin özgürlüğünü giydikleri giysilerden tutun da oturdukları çadırlara kadar ilmek ilmek işlemişlerdir. Bir milletin sanatını incelediğimiz zaman aslında o milleti genel anlamda incelemiş oluruz. Sanatın önemini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözü çok açık bir şekilde ifade eder: “Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” ve yine Ulu Önder’in dediği gibi: “Yüksek bir insan toplumu olan Türk ulusunun tarihi bir özelliği de sanatı sevmek ve onda yükselmektir.” Meşhur Pazırık halısının yere örtü olarak de atın üstüne atılan örtü olarak dokunulduğu düşünülmektedir. Türklerin binek hayvanı olarak kullandıkları atları süslemeleri önemli adetlerindendir. Koşum takımları ve eyerleri bozkır hayvan figürlerine bezenmiştir. Bkz; Nejat Diyarbekirli, “ Eski Türklerde Kültür ve Sanat ”, Türkler Ansiklopedisi III, Ankara 2002, s. 1547. Baykal Göl’ü ve İrtiş Nehri arasında kafes işlemeli kemer tokalar bulunmuştur. Bu tokaların bazıları hayvan başları şeklinde geometrik kafes tarzında iken bazıları da hayvan stilindedir. Bazı kemer tokaların üstünde yarı aslan, yarı kartal figürünün kaplana saldırdığı işlemeler görülür. Bu bölgede pek çok mezarda kuğu süslemesine de rastlanmıştır. Kemer tokaların yapımı M.Ö 3. y.y’ın sonlarında yani Mete’nin saltanatı sırasında başlamıştır. Bir taraftan da Yenisey’in batı taraflarında altmış iki kemer başlığı bulunmuştur. Bkz.; Miklos Erdy, “Yenisey’in Batısındaki Hun Arkeolojik Kalıntıları”, Türkler Ansiklopedisi I, Ankara 2002, s.720.Keywords : Sanat, İslamiyet öncesi Türkler, Hayvan üslubu, Türk mitleri