Telafer’in Stratejik Önemi ve Türkmenler
Authors : Selim Hilmi ÖZKAN
Pages : 137-155
View : 4 | Download : 4
Publication Date : 2009-12-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Bugün Kuzey Irak bölgesinin önemli bir ilçesi olan Telafer Türkiye, Suriye ve Irak arasında Orta Doğu’nun en stratejik noktalarından birisini oluşturmaktadır. 500 bin nüfusu ile dünyanın en büyük ilçelerinden birisi olan Telafer ve çevresi bu özelliğinin yanı sıra Türkmen nüfusunun yoğunluğu ile de dikkat çekmektedir. Türkmenlerin Telafer ile birlikte Kuzey Irak bölgesine gelmesi İslam öncesi döneme kadar gider. Fakat bölgeye Türkmen akını yoğun olarak Selçuklu ve Osmanlı döneminde olmuştur. Musul ile Sincar arasında kalan Telafer, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı idaresine girdiğinde Sincar Sancağına bağlı bir nahiye idi. Bölgedeki fetihler sonrası Sincar Diyarbakır’a bağlanınca Telafer de Diyarbakır Eyaletine bağlanmış oldu. Fakat Kanuni döneminde Bağdat feth edilince Telafer ve çevresi Bağdat sınırları içerisine dâhil edildi. Telafer bir ara Musul’a bağlanmış ise de sonradan tekrar Diyarbakır’a bağlandı. Sincar ve Telafer XIX. yüzyılın ortalarına kadar Diyarbakır Eyaletine bağlı kaldı. Telafer, Osmanlı idaresinde olduğu dönemde birçok idari değişikliğe uğradı. Bu dönem zarfında giderek stratejik önemi artan Telafer, 25 Mart 1914 tarihinde ikinci sınıf nahiyeden birinci sınıf nahiyeye çevrildi. Kent, 1917 yılı içerisinde de bağlı bulunduğu Sincar’dan ayrılarak kaza merkezi haline getirildi. Telafer, startejik öneminin yanı sıra, tamamen Türkmen aşiretleri ile meskûn bir bölgedir. Buradaki her Türkmen aşiretinin yoğun olarak yaşamakta olduğu bölgeler farklı olmakla birlikte aşiretlerin tamamının isimleri TürkçedirKeywords : Telafer, Musul, Kerkük, Sincar, Türkmen, Türk Dünyası, Osmanlı Devleti