- Eskiyeni
- Issue:40
- The Role of Islam in Decent Care for People with Stigmatized Diseases: An Evaluation via the Concept...
The Role of Islam in Decent Care for People with Stigmatized Diseases: An Evaluation via the Concept of Human Dignity
Authors : Fatumetul Zehra GULDAS
Pages : 363-376
Doi:10.37697/eskiyeni.673310
View : 14 | Download : 8
Publication Date : 2020-03-20
Article Type : Research Paper
Abstract :İnsan hakları kapsamında bireylerin hak ve özgürlükleri, pek çok uluslararası kuruluş ve yasalar insert ignore into journalissuearticles values(İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Dünya Sağlık Örgütü); tarafından evrensel yasal düzenlemelerle garanti altına alınmaya çalışılmıştır. Kişisel haklar ve özgürlük, adalet, barış ve sosyal eşitlik gibi birçok saygı normuna ek olarak, insanlık onuru da insanın bir birey olarak sahip olması gere-ken öz değerlerinin başında gelir. Her ne kadar tüm bu normların uluslararası yasal düzenlemeler yoluyla tüm bireyler için geçerli olduğu düşünülse de, pan-demi insert ignore into journalissuearticles values(HIV/AIDS gibi); veya diğer tehlikeli salgınlar söz konusu olduğunda in-san onurunun niteliği altında bir yaklaşımın tanımlanması genellikle göz ardı edilmektedir. Artan ilgiyle, son yıllarda, başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere birçok sağlık kurumunun dikkatli çabaları sayesinde insan onurunu dikkate alarak birçok sağlık odaklı yaklaşım geliştirilmiştir. Bununla birlikte, dini tu-tumların bu yaklaşımlara katkısı, özellikle Müslüman topluluklarda, insanların yeterince dini bilgiye sahip olmadıkları ya da belirsiz bir anlayışa sahip oldukları için eksiktir. Bu nedenle bu çalışmada, insan onuru ile ilgili kavramsal bir çerçeve önce insan hakları bağlamında değerlendirilmiş, daha sonra İslam bağlamında tartışılmış ve insan onurunun hem Kuran`da hem de sünnette ne kadar önemli olduğu açıklanmıştır. Daha sonra, insanlık onuru ışığında sağlık hizmetlerinin genel kalitesinin önerileri verilmiştir. Son olarak, insan onuru ve insan onuruna yakışır bakımı temellendiren bileşenler vurgulanıp, gelecek çalışmalar için insan onurunda dinsel yaklaşımın sağlık hizmetlerinde telafi edici bir işlevinin olup olmadığı tartışılmıştır. Bugün, insan onurunu görmezden gelmenin altında yatan nedenin sosyal algı ve kalıplanmış düşünceler veya gelenek-göreneklerden ziyade, dini açıklamalar ve söylemlerden kaynaklandığı belirtilmektir. Oysa, diğer İbrahimî dinlerde olduğu gibi, İslam dini, insanlık onurunun Tanrı kaynaklı olduğunu söyler ve insanı sadece insan olduğu için değerli olarak görür. Yani İslam`a göre insan doğuştan değerli bir varlıktır. Bununla birlikte, evrensel bir değer olan insan onuru teolojik, sosyolojik ve psikolojik boyutlara sahip bir kavram olduğundan, insan onurunu görmezden gelmek hayati bir döngü söz konusu olduğunda kaçınılmaz sonuçlara yol açacaktır. Özellikle, HIV/AIDS`li insanlar gibi dam-galanmış bireyler için gereken insan onuruna yakışır bakım insert ignore into journalissuearticles values(decent care);, insan onuru dikkate alınmadığı için çeşitli psikolojik ve sosyolojik sorunlara yol açabilir. Örneğin, bu tür bir pandemik hastalığa yönelik saldırgan tutum ve davranışlar göstermek, bu tür hastalıkları olan insanların kendilerine ve başkalarına olan saygısını kaybetmelerine, dışlanmalarına ve sosyal geri çekilmelerine yol açacaktır. İslam`da ise birçok âyet ve hadis, her koşulda insan sağlığının korunmasının ve sürdürülmesinin altını çizmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, bu çalışma, sağlık hizmetlerinde yeni tutumlar geliştirmek için İslam`a göre insan onurunun dört temel bileşenini incelemektedir. Bunlardan birincisi ve en onemlisi ‘yaşama hakkı’dır. Burada, kişinin bireysel ve sosyal haklarına saygı duyulması, kişisel güvenliğin sağlanması, inanç özgürlüğü sisteminin desteklenmesi vb. gibi çeşitli insanlık onuru normları yer almaktadır. Bunlar İslam`da âyet ve hadislerle desteklendiği gibi cinayet, intihar, öldürme veya sakat bırakma gibi eylemler de açıkça yasaklanmıştır. İkincisi, insanların karar verme süreçlerini kontrol altına alma-ları, kendi eylemlerine tabi olmaları ve başkalarının özgürlüklerini veya güven-liklerini tehlikeye atacak bir şey yapmamaları anlamına gelen ‘özgürlük hakkı’ dır. Üçüncüsü, insan onurunun doğal bir hakkı olarak kabul edilen ‘dindarlık hakkı’dır. Burada kastedilen, hiç kimsenin birisini din seçmeye veya dini değiştirmeye zorlama hakkının olmadığı, ve aynı zamanda kimsenin dindarlık haklarından dolayı da yargılanmayacağıdır. Dördüncü ve sonuncusu ‘adalette sosyal eşitlik hakkı’dır. İslam`da insan onuru, her insanın sosyal yaşamında seçim özgürlüğüne dayanır. Bu nedenle İslam, insanların barış, güvenlik ve rahatlık içinde yaşayabilmesi için insan onuruna temelde sorumlu ve koruyucu düzen-lemeler getirmektedir. Ayrıca, yaşama hakkı, özgürlük hakkı, dindarlık hakkı ve dinin eşit adalet hakkı gibi unsurlar, insanların tüm bireylerin onuruna saygı duyduğu ve her insanın koşulsuz bir değerinin olduğunun kabul edildiği bir inanç sistemi kapsamın-dadır. Bu bileşenler, sağlık durumu özel tedavi gerektiren bireyler için sağlık hizmetlerinde iyi bakımı teşvik eden yenilikçi yaklaşımların ve tekniklerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynama potansiyeline sahiptir. Bahsettiğimiz bu insanlık onuru bileşenleri evrensel yasal değerler açısından ortak anlamlara sahip olsa da, insanlık onurunun uygulamadaki yeri kültürel ve sosyal yargılar-dan etkilenebilir. Bu nedenle, sağlık hizmeti sunucularının insan onuruna yakışır bakım sağlayabilmesi için her hastanın dini güvenliği dikkatle incelen-melidir. Kuşkusuz, inanç bağlamında insan onuru kavramı hakkında daha derin bir anlayış ve duyarlılığa sahip olmak, birçok toplumda insana yakışır bakım uygulama ve geliştirme sorumluluğu sağlayacaktır. Buna ek olarak, bu çalışmanın nihai amacı sağlık hizmeti sağlayıcılarının veya uygulayıcılarının damgalanmış insanların onurunu ve sağlıklarını kaybetmeden hayatlarını nasıl yöneteceklerine yardımcı olmak için dini perspektifleri kullanabilmesidir. Sonuç olarak, bu çalışma dinin insanlık onuru ve salgın hastalıkları ile gelişim-sel durumunu anlamayı amaçlamıştır. Çalışmanın en belirgin sonucu, insan onurunu korumak için dinin özgürlük, yaşam hakları, eşitlik ve güvenli dini yaşam gibi temel bileşenleri hakkında farkındalık yaratmaktır. Farkındalık için daha fazla perspektif yaratmaya yönelik bir adım olarak, insan onuruna önem veren araştırmacıların inanç sistemlerini sağlık hizmetlerinde yenilikçi yak-laşımlar oluşturmak için kullanabileceği önerilmektedir. Bu sayede, insan haklarını ve özellikle insanlık onurunu sağlık bağlamında daha donanımlı hale getirmek mümkün ve görünür olacaktır.Keywords : Din Psikolojisi, Sağlık Sorunları, Damgalanan Bireyler, İnsan Onuruna Yakışır Bakım, İnsan Onuru, İslam