IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Eskiyeni
  • Sayı: 56
  • Şerʿu Men Kablenâ Hakkında Bir Değerlendirme

Şerʿu Men Kablenâ Hakkında Bir Değerlendirme

Authors : Hasan Kılıç
Pages : 445-467
Doi:10.37697/eskiyeni.1596617
View : 103 | Download : 76
Publication Date : 2025-03-25
Article Type : Research Paper
Abstract :Hz. Peygamber’le birlikte nübüvvet zinciri tamamlanmıştır. Bununla birlikte Kur’ân’da kıssalarda önceki peygamberlerden bahsedilmiş, bu halkanın geçmişine atıfta bulunulmuştur. Bu kapsamda önceki peygamberlere ait bazı hükümlere de yer verilmiştir. Bizzat Kur’ân’da -benzer açıklamalar sünnette de mevcuttur- bu hükümlerden bazılarının devam ettiği, bazılarının iptal edildiği bildirilmişken bir kısmında ise bu iki yönde bir açıklama söz konusu olmamıştır. İşte bu son kısmı fakihler araştırmış ve bunların dikkate alınıp alınmayacağı hakkında fikir yürütmüşlerdir. Çalışmamız bu kısımla ilgili olup temelini dört mezhep ve Zâhirî mezhebine mensup hicri dört, beş ve altıncı asır usul alimlerinin kitapları oluşturmaktadır. Bunların yanında konuyla ilgili kitap, tez, makale, ansiklopedik madde gibi günümüz çalışmalarına müracaat edilmiştir. Klasik eserler incelendiğinde konu fıkıh usulü kitaplarında deliller başlığı altında ele alınmıştır. Usulcülerin bir kısmı önceki şeriatlere dair hükümleri delil sayarken bir kısmı kabul etmemiştir. Bu itibarla mesele hakkında ihtilaf mevcuttur. Ancak kabul etmeyen fakihlerin, adına şerʿu men kablenâ demese de –örneğin bu konuda delil şu âyettir veya şu hadistir şeklinde- başka isimlerle fürû noktasında önceki şeriatlere yer verdiği görülmektedir. Her iki görüş sahiplerinin de naklî ve aklî delilleri bulunmaktadır. Özellikle naklî deliller noktasında taraflar daha çok kendilerini destekleyen nassları dikkate alarak bunların delil olmaya daha elverişli olduğunu ifade etmiş ve karşı tarafın konuyla ilgili delillerini tevil etmişlerdir. Mesele hakkında yapılan çağdaş çalışmalarda genellikle klasik usul alimlerinin yer verdiği deliller ışığında bir taraf tercih edilmiş ve o tarafın delillerinin daha açık olduğu söylenmekle benzer bir metod takip edildiği görülmektedir. Çalışmamızda tarafların naklî ve aklî delillerine yer verilmekle birlikte, konu Kur’ân’da kıssalar bağlamında zikredilmiş olması hasebiyle meseleyi kıssaların değeri, Kur’ân’ın son kitap olması nedeniyle metinlerinin mümkün olduğunca kullanılması, istishâb, nesh kavramı ve neshedilmeyen şeyin durumu gibi açılardan da ele alınmış ve konu hakkında bir değerlendirme yapılarak bir tercihte bulunulmuş, söz konusu tercihin gerekçeleri izah edilmeye çalışılmıştır. Tercih noktasında öncekilerin şeriatlerini bağlayıcı kabul eden alimlerin görüşlerinin daha isabetli olduğu kanaatine varılmıştır. Bağlayıcı kabul etmeyen alimlerin fıkhın farklı konularında önceki şeriatlere dair bilgilerden müstağni kalamaması bu kanaatimizi destekler mahiyettedir. Dolayısıyla teoride farklılık olsa da pratikte her iki taraf birleşmektedir. Diğer taraftan önceki şeriatlere dair verilerin özelikle peygamber kıssaları olarak son din İslâm’ın temel iki kaynağında yer alması bu bilgilerin neshe tabi olmayıp geçerliliğini ifade etmektedir. Ayrıca peygember kıssalarına dair âyetlerin sayısı dikkate alındığında şerʿu men kablenânın fıkıh için önemli bir kaynak olduğu ortaya çıkmaktadır.
Keywords : İslam hukuku, delil, şerʿu men kablenâ, nesih, Kur’ân Kıssaları

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025