Ehl-i Kisâ (Âl-i Abâ) Kıssasını Nakleden Bir Eser: Siyer-i Âl-i Beyt
Authors : Hatice Kübra Tekdemir
Pages : 301-328
Doi:10.31591/istem.1561140
View : 124 | Download : 98
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Âl-i abâ veya pençe-i âl-i abâ tabirleri, edebî eserlerde çokça kullanılmıştır. Makalemize konu edindiğimiz, kütüphane kataloğuna Siyer-i Âl-i Beyt ismiyle kaydedilmiş müellifi belirsiz eser ise baştan sona sadece âl-i abâya dair bir kıssayı aktarmaktadır. Eserin Celâleddîn Süyûtî’nin ehl-i kisâ hakkında kaleme aldığı bir risâlesinin mensur tercümesi olduğu anlaşılmıştır. Süyûtî’nin söz konusu eserinin manzum iki Türkçe tercümesi daha bilinmektedir. İlgili eserler üzerine daha önce çalışan araştırmacılar Süyûtî’nin risâlesinden tercüme edilmiş, aynı kisâ rivâyetini aktaran bir başka eser daha tespit edilemediğini ifade etmişlerdir. Makalemizde, Süyûtî’nin risâlesinin daha önce fark edilmemiş mensur üçüncü bir tercümesi olan Siyer-i Âl-i Beyt tanıtılmış ve bahsi geçen iki manzum tercüme ile mukayesesi yapılmıştır. Her ne kadar tercüme bir eser olsa da, Siyer-i Âl-i Beyt’te lafzî bir çeviri yapılmamış olup süslü bir anlatımla zenginleştirilmiş özgün ve serbest bir tercüme metodu benimsenmiştir. Yazarın şahsî tasarrufları ve bizzat kendisinin eklediği kelime ve açıklamalar göz önüne alındığında, eserin te’lîf-tercüme niteliğinde olduğu söylenebilir. Makalemizde ayrıca, daha önceki çalışmalarda belirtildiği gibi, aktarılan ehl-i kisâ anlatısının bir hadîs-i şerîf olmadığı ortaya konmuştur. Zira bu rivâyet, mevzû hadîsleri toplayan kaynaklar dâhil, hiçbir hadîs kaynağında mevcut değildir. Süyûtî, ehl-i kisâ hakkında bir hadîsi değil, muhtemelen sözlü kültürde anlatılagelen bir kıssayı nakletmiş, daha sonraki dönemlerde ise bu kıssa Süyûtînin risâlesinden alınarak başına uydurma bir senet ve sonuna Şîa propandasına hizmet eden birtakım sözler eklenip hadîs-i şerîf süsü verilerek ‘Avâlimu’l-‘Ulûm ve Mefâtîhu’l-Cinân gibi birtakım Şîî kaynaklarında paylaşılmıştır. Gökten indirilen sofra ile kisâ ehlinin nimetlendirilmesi, ehl-i kisânın ayrıcalıklı olduğuna dikkat çekilmesi, yalnızca âl-i abânın kıyamet günü cehennem korkusundan emin olacaklarının ve sadece kendilerine şefaat edileceğinin ifade edilmesi, sıradan insanların ulaşamayacağı, Allah’a en yakın anın ve İlahî aşk cezbesinin kisâ-i Yemânî altında mestûr olduğunun belirtilmesi vb. içerik unsurlarıyla bezeli Siyer-i Âl-i Beyt, bir edebî eserde kisâ-i Yemânî motifine ve ehl-i kisâya nasıl kutsallık izâfe edildiğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.Keywords : Türk İslâm Edebiyatı, Kisâ-i Yemânî, Ehl-i kisâ, Âl-i abâ, Siyer-i Âl-i Beyt