Heidegger’de Dış Dünyanın Varlığı Sorununun Çözümlemesi
Authors : Emrah Akdeniz
Pages : 11-19
Doi:10.26650/arcp.1266538
View : 51 | Download : 84
Publication Date : 2023-12-29
Article Type : Research Paper
Abstract :Felsefe tarihi, Heidegger’e göre, varlık sorusu etrafında inşa edilmiştir. Büyük filozofların neredeyse tamamı yüzeydeki tüm farklılıklara rağmen esasında bu ontolojik soruyla ilgilenmişlerdir. Bununla birlikte özellikle özgün düşünce geleneğinde bir kırılmanın yaşandığı Platon’la birlikte “varlık sorusu”, gitgide sahihliğinden uzaklaşmış ve Descartes’ın modern felsefenin de başlangıcı olmak bakımından tepe noktasını oluşturduğu bir çizgide, özne ile nesnenin karşılıklı konumlandırılarak yorumlandığı bir epistemolojik soru haline dönüşmüştür. Epistemolojik yaklaşımın öne çıkan özelliği, özne-nesne ilişkisinde bilginin koşullarını belirleyerek öznenin bilme sınırlarını saptamaya çalışmaktır. Bu yaklaşımda nesne özneye aşkındır; dolayısıyla öznenin nesneyi bilmesi ancak kendinden yola çıkmasıyla olanaklıdır; çünkü öznenin kendisine ilişkin bilgisi doğrudan gerçekleşen, içkin bir bilgidir. Dolayısıyla bu yaklaşımdaki temel varsayım, özne ile nesnenin birbirini dışladığı, nesnenin özneye tâbi kılındığı ikili bir dünya varsayımıdır ve bu varsayımda ortaya çıkan karakteristik sorun, dış dünyanın varlığının kanıtlanması/bilinmesi sorunudur. Sonuç olarak bu makalede Heidegger’in bu problemi “varlık sorusu” bağlamında nasıl bir çözüme kavuşturduğu gösterilmeye çalışılacaktır.Keywords : Varlık sorusu, epistemolojik yaklaşım, ikili dünya, Da sein, varolan varlık ilişkisi