Âşık Paşa’nın Garibnâme’sine Göre Ulemâ
Authors : Rauf Kahraman Ürkmez
Pages : 481-504
Doi:10.33460/beuifd.1555509
View : 57 | Download : 33
Publication Date : 2024-12-16
Article Type : Review Paper
Abstract :Âşık Paşa (ö. 733/1332), Türkiye Selçuklularının yıkılıp, Anadolu beyliklerinin filizlenmeye başladığı geçiş döneminde, Kırşehir’deki zâviyesinde irşad ve tebliğ faaliyetlerinde bulunmuş büyük bir sûfî şairdir. Başlıca kitabı olan Garibnâme, tasavvufa dair Anadolu’da Batı Türkçesi ile kaleme alınan ilk kapsamlı telif eserdir. Âşık Paşa’nın hem kurucu hem de taşıyıcı nitelikleri haiz bu eserinde, tasavvufî düşüncenin bakış açısı, bilgi birikimi ve ifade gücünü samimi, sade ve akıcı üslûbuyla birleştirerek dönemine ayna tutması, yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunlara, ideal çerçevede de olsa, bazı çözüm önerileri sunması makalemizin hareket noktasını teşkil etmektedir. Aslında o; politik, kültürel ve sosyoekonomik problemlerin aşılarak erdemli ve istikrarlı bir toplumun inşasında, dünya ve âhiret saadetinin temininde hemen herkesi ve her kesimi (hükümdar, ebeveyn, ahî çiftçi vb.) sorumlu davranmaya çağırmaktadır. Onun, bu çerçevede zikrettiği kesimlerden biri de âlimlerdir. Garibnâme’de ulemânın dinî hayattaki yeri ve işlevine, buna bağlı olarak devlet ve toplum nezdindeki itibarına dair çok sayıda beyit göze çarpmaktadır. Bu tematik çalışmada Âşık Paşa’nın ulemâya dair bakış açısının, yaptığı kıyaslamaların ve ileri sürdüğü eleştirilerin ayrıntılı bir biçimde ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, bahsi geçen hususlara dair Garibnâme’nin muhtelif kıssalarında işlenmiş bilgiler, kavram ve bağlam analizleriyle bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Âşık Paşa’nın ulemâ kavramıyla aslında fukahayı kastettiği, bir sûfî olmasına ve âlimleri özellikle velilerle karşılaştırmasına rağmen, onlara karşı genellikle ölçülü ve yapıcı bir dil kullandığı, onları dinî hayatı düzenleyen ve besleyen en etkili unsurlardan biri olarak gördüğü sonucuna ulaşılmıştır. Zira o, bilgi birikimleri ve yadsınamaz rehberlikleriyle orantılı olarak ulemâya kritik görevler yüklemekte, bunların üstesinden gelebilmeleri için de bazı temel hususiyetleri (kanaat, fazilet, tevazu, uzmanlık vb.) haiz olmaları gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bunu yaparken başta veliler olmak üzere, irdelenen diğer kesimlerin de (ümerâ, hükemâ, müridler, alperenler vb.) eksikliklerine değinmesi, onlara da sorumluluklarını hatırlatması, tutarlı bir bakış açısı geliştirdiğini ve objektif bir tutum sergilediğini gösterir. Bu keyfiyet, onun ve eserinin önemini bir kez daha arttırmaktadır.Keywords : İslâm Tarihi, Âşık Paşa, Fukaha, Garibnâme, Ulemâ