- Din ve Bilim - Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi
- Volume:7 Issue:2
- Anaerkil Müslüman Toplum: Minangkabaular
Anaerkil Müslüman Toplum: Minangkabaular
Authors : Cennet Ceren Cavus
Pages : 283-296
Doi:10.47145/dinbil.1576714
View : 68 | Download : 94
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Endonezya’nın Sumatra Adası’nda bulunan Minangkabau topluluğu, dünya üzerindeki en büyük anaerkil toplum olarak dikkat çekmektedir. Nüfusu yaklaşık 8 milyon olan bu topluluğun büyük bir kısmı Müslümandır. Anaerkil bir toplum yapısının İslam ile bir arada olabilmesi, ilk bakışta çelişkili bir durum gibi görünebilir. Ancak Minangkabau topluluğunun tarihini incelediğimizde, bu iki yapının nasıl bir arada var olabileceğini anlamamıza yardımcı olacak pek çok ilginç örnek ve gelişme bulabiliriz. Minangkabau halkının kökeni, 12. yüzyıl ortalarına kadar uzanır. Efsaneye göre, Koto Batu Kralı 12. yüzyılda vefat ettiğinde geriye üç karısı ve üç küçük oğlu kalmıştır. Kralın ilk eşi Puti İndo Jalitu, çocuklarının bakımını ve krallığın yönetimini üstlenmiş ve bu durum, anaerkil bir toplum düzeninin temellerinin atılmasına yol açmıştır. Minangkabau halkı başlangıçta animist bir inanca sahipken, zamanla Budizm ve Hinduizm gibi farklı dinler ve kültürlerle de tanışmışlardır. 15. yüzyılın sonlarına doğru ise, Minangkabau toplumu İslam\\\'ı kabul etmeye başlamıştır. İslam’a geçiş süreciyle birlikte, topluluk daha önceki alışkanlıklarından, İslam’a aykırı olan tavuk dövüşleri, kumar, içki gibi aktivitelerden uzak durmaya başlamıştır. Minangkabau kültüründeki en önemli dönüşüm, 19. yüzyıl ortalarında gerçekleşmiştir. 1837 yılında, din alimleri, geleneksel liderler ve yerel akil kişiler bir araya gelerek Minangkabau kültürünü İslam hukukuna dayandırma kararı almışlardır. Bu dönemde, “Adet/örf şeriat üzerine kuruludur, şeriat Kur\\\'an üzerine kuruludur” ilkesi benimsenmiştir. Minangkabau toplumu, böylece kendisini “sosyal düzeni ve hükümeti peygamberlerin zamanındakiyle aynı olan bir İslam ülkesi” olarak tanımlamaya başlamıştır. Bu değişim hem toplumsal yapıyı hem de dini anlayışı etkilemiş, Minangkabau halkının hem geleneksel değerlerini korumasına hem de İslam’a uygun bir yaşam biçimi geliştirmelerine olanak sağlamıştır. Minangkabau toplumu, özellikle soy, evlilik ve miras konularında belirgin bir anaerkil yapıya sahiptir. Ailede soy anneden geçer ve çocuklar annelerinin soyadını alır. Miras, sadece kız kardeşler arasında paylaştırılır ve kadınlar, aile içindeki mülkiyetin kontrolünü ellerinde bulundururlar. Kadınlar toplumsal törenlerde çok önemli bir rol oynar; düğünler, hasat kutlamaları ve kabile lideri seçimi gibi etkinliklerde liderlik, genellikle kadınların elindedir. Aslî Minangkabau kültürüne göre evin reisi, ailedeki erkek değil, kadındır. Aile yapısı, genellikle kadınlar, evli ya da bekar kızlar ve kız torunlardan oluşur. Evlilik söz konusu olduğunda, kadınlar başlık parası öder ve damat, karısının evine taşınır. Koca, karısının evinde misafir gibi yaşamaktadır. Minangkabau toplumu, pek çok antropolog ve araştırmacı tarafından son derece ilgi çekici bulunmuştur. Hem dünyanın en büyük anaerkil topluluklarından biri olarak görülmeleri hem de İslam’ı benimsemiş olmaları onları benzersiz kılar. Minangkabau halkı, kültürel miraslarını İslam ile harmanlayarak kendi toplumsal yapılarında önemli bir denge oluşturmuşlardır. Bu çalışma, Minangkabau’nun anaerkil kültürünü ve bu kültürün İslam ile nasıl bir arada var olduğunu inceleyerek, toplumların geleneksel ve dini yapılarının nasıl birbirini dönüştürdüğünü tartışmayı amaçlamaktadır.Keywords : Dinî antropoloji, Minangkabau, Anaerkil, Anaerki, İslam, Müslüman