- Dünya İnsan Bilimleri Dergisi
- Volume:2025 Issue:1
- Erken Cumhuriyet Döneminde Türk İş Gücünün Korunmasına Yönelik Uygulanan Politikalar: Olaylar, Tepki...
Erken Cumhuriyet Döneminde Türk İş Gücünün Korunmasına Yönelik Uygulanan Politikalar: Olaylar, Tepkiler, Sorunlar ve Kanunlar (1930-1935)
Authors : Hakan Şallı
Pages : 108-149
Doi:10.55543/insan.1601015
View : 29 | Download : 31
Publication Date : 2025-01-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışma, Türkiye Cumhuriyeti’nin iktisadi yapısında önemli değişimlerin yaşandığı 1930’lu yıllarda etkisini giderek artıran işsizlik sorunu karşısında, ülkedeki Türk ve yabancı işçiler arasındaki denklemin yerli iş gücü lehine düzenlenmesine neden olan etkenleri ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu kapsamda hükûmet tarafından atılan somut adımlar arasında yer alan ve 16 Haziran 1932 tarihinde uygulamaya konulan “Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun”, erken cumhuriyet döneminde Türk işçisi ve sanatkârının korunmasına yönelik takip edilen politikaların temeli olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu kanun her ne kadar Türk vatandaşlarının yaşadığı işsizlik sorununun çözümü kapsamında çeşitli çalışmalarda ön plana çıkmış olsa da kanunun hazırlanma sürecine etki eden ve bu süreci hızlandıran olaylar ile kamuoyunun yabancı iş gücüne karşı bakışı görece olarak arka planda kalmıştır. Bu dönemde Türk ve yabancı işçi ile sanatkârlar arasında fotoğrafçılıktan berberliğe, inşaat işçiliğinden ayakkabı imâlciliğine kadar neredeyse tüm iş sahalarında yaşanan istihdam geriliminin en somut yansımalarından biri de müzisyenlik mesleği ile ilgilidir. 1931 yılının Aralık ayı ortalarında kanunlara aykırı bir şekilde Romanya’dan İstanbul’a gelen Furman Orkestrası’nın şehrin en popüler eğlence mekânlarından olan Turkuaz adlı müessesede sahne almaya başlaması, bu gerilimin adeta zirve yapmasına neden olmuştur. Balkan ve Avrupa devletleri tarafından Türk müzisyenlerin kendi ülkelerinde çalışmasına müsaade edilmediği bu tarihlerde, İstanbul’da çok sayıda işsiz yerli sanatkâr bulunmasına rağmen yabancı sanatçıların tercih edilmiş olması, kamuoyunda büyük bir tepki meydana getirmiş, bu olayın “milli izzet-i nefsimizi rencide ettiği” belirtilmiştir. Dönemin gazeteleri tarafından gündemin en önemli konusu haline getirilen “Romanyalı Müzisyenler” meselesi İstanbul Belediyesi, İstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Dâhiliye, Hariciye ve İktisat Vekâletlerinin eş güdümlü mesaisi ile gerek hukuki gerekse iktisadi açıdan Türk vatandaşlarının lehine çözümlenmeye çalışılan resmi bir boyuta taşınmış, bu kapsamda hükûmet tarafından alınan kararların ülke çapında tatbik edilebilmesi için planlı ve programlı bir organizasyon sürdürülmüştür. 1932 yılında uygulama konulan kanun 1934 yılının Mayıs ayında yeniden düzenlenerek daha sistematik bir hale getirilirken, kanunda yer alan boşlukların Türkiye’deki yabancı iş gücü tarafından doldurulmasının önüne geçilmek istenmiştir. Ayrıca Türkiye’deki bulunan yabancı işçi ve sanatkârlar, mensubu oldukları ülkelerin basını tarafından desteklenirken Türk hükûmetinin yerli iş gücünü ön plana çıkarmak için sürdürdüğü politikalar uluslararası kamuoyunda tepkilere neden olmuştur.Keywords : Türkiye, Türk işçi ve sanatkârı, yerli iş gücü, yabancı işçi, Romanyalı müzisyenler