IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
  • Volume:29 Issue:1
  • Hz. Peygamber’e Yazılan Manzum Bir Arzuhâl Üzerine

Hz. Peygamber’e Yazılan Manzum Bir Arzuhâl Üzerine

Authors : Abdulsamet Demirbağ
Pages : 71-84
Doi:10.58568/firatilahiyat.1419913
View : 87 | Download : 93
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Öz: Hz. Muhammed’e duyulan muhabbet, hem sözlü hem de yazılı kültürde en fazla dile getirilen konulardandır. Türk edebiyatında Peygamber ile ilgili ilmî eserlerde ortaya konan bu muhabbet, sanatkârlarca kaleme alınan birçok manzum ve mensur eserde de ele alınmıştır. Örneğin Peygamber’in hayatının anlatıldığı siyerler ile mevlitler, miraç hadisesinin anlatıldığı miraç-nâmeler, Hz. Muhammed’in fiziki ve diğer özelliklerinin anlatıldığı hilyeler ve methedildiği naatlar bunlardan bazılarıdır. Bu eserlerle kâinatın varlık sebebi Hz. Muhammed’e duyulan bu sevgi en güzel şekilde işlenmiş, bu sevginin sonraki nesillere aktarılması gaye edinilmiştir. Asırlarca süregelen İslam toplumundaki bu muhabbet, aciz olan kulun Allah’a ettiği niyazlarda Peygamber’in aracı kılınmasına vesile olmuştur. Çünkü İslam’da Allah’ın “Habibim” diye nitelendirdiği Hz. Muhammed hürmetine edilen duaların kabul olunacağı düşüncesi hâkimdir. Hz. Muhammed için gönüllere nakşedilmiş bu muhabbet, Türk toplumunda da her yaştan ve her kesimden kimseler tarafından hissedilerek bir görev şeklinde addedilmiştir. Toplumların diline tercüman olan şairlerin işlediği bu duygunun ilk örneklerine Yûsuf Hâs Hâcib’in Kutadgu Bilig’inde rastlanılmaktadır. Sonrasında Mevlânâ, Yunus Emre Şeyyâd Hamza vb. şairler tarafından şiirlerin yazıldığı bilinmektedir. Öte taraftan Peygamber sevgisinde bir zirve olarak kabul edilen ve on beşinci asırdan beri okunarak gelen Süleyman Çelebî’nin yazdığı Vesiletü’n-necât veya halk arasında mevlit olarak bilinen eseri, bu hususun dile getirildiği en önemli eserlerdendir. Yine Türk edebiyatında Ahmed Paşa, Fuzûlî, Nâbî, Şeyh Gâlib gibi şairler de Hz. Muhammed sevgisini eserlerinde en güzel şekilde kaleme almışlardır. Hz. Muhammed’i farklı açılardan öven şairlerin bir kısmı da maddi sıkıntılardan dolayı kutsal beldelere gidememenin çaresizliğini yaşayan kimseler olmuştur. İşte bu çaresizlik ve Peygamber’e duyulan derin özlem bazen yazıya dökülmüştür. Çalışmaya konu olan arzuhâl örneği de anlatılan durumun bu yönünü ortaya koymaktadır. Arzuhâller, kaynaklarda dilekçe mahiyetinde kaleme alınan ve gerekli lüzum üzerine bir ihtiyacı anlatan metinlerdir. Ancak manevi açıdan değerlendirildiğinde çeşitli istek ve dileklerin Allah’tan istenildiği bazen de edilen bu dualar için peygamberlerin aracı kılındığı yazılardır. Bu gelenekteki dualarda dünyevi ve uhrevi birtakım isteklerden bahsedilir. Bu dua metinleri, yazıldıktan sonra hacca ve umreye giden kimselerle kutsal beldelere gönderilir. Bu dualar bazen ehil kimselere yazdırıldığı gibi bazen de ihtiyaç sahibinin samimi bir şekilde kaleme almasıyla gerçekleştirilmektedir. Arzuhâllerin kutsal beldelerde Kâbe, Hz. İbrahim makamı veya Hz. Muhammed’in kabrinin bulunduğu yerlere bırakılmasıyla kabul olacağı inancından bahsedilmektedir. Anadolu’nun bazı yörelerinde geçmişten günümüze birçok geleneğin devam ettiği bilinmektedir. Arzuhâl yazma geleneğinin hâlen yaşatıldığı yörelerden biri de Elazığ’ın Palu ilçesidir. Nitekim Palu’nun Beyhan kasabasında yaşayan şair, âlim ve hattatlığıyla tanınan Molla Muhammed Ali tarafından yazılan elimizdeki metin manzum bir arzuhâl örneğidir. Bu şiir, Hz. Muhammed’e duyulan sevginin ve bundan ötürü kabrini ziyaret etmek isteyen çaresiz bir kimsenin yalvarış ve yakarışlarını konu edinmiştir. Şiir, 8’li hece ölçüsüyle yazılmış 20 dörtlükten oluşmaktadır. Şiirin genelinde Hz. Peygamber’e duyulan muhabbet ve kabrinin olduğu muhiti görmek arzusu dile getirilmiştir. Şiirde kutsal beldelere gidememenin verdiği çaresizlik de ortaya konmuştur. Dolayısıyla şiir boyunca çaresiz bir âşığın özellikleri göze çarpmaktadır. Lirik bu metin, sade ve akıcı bir üslupla yazılmıştır. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde Peygamber’e duyulan muhabbetin Osmanlı Türkçesiyle ifade edilmesi de önemlidir. Çeşitli sözcük türleri ve edebî sanatlar ile zengin bir görünüm arz eden şiir, okuyucu sıkmayan bir tarzda yazılmıştır. Çalışmanın giriş bölümünde Hz. Muhammed hakkında kısa bir bilgi verilmiştir. Sonrasında Türk edebiyatında Hz. Muhammed’e duyulan muhabbetin birtakım örnekleri okuyucuya sunulmuştur. Birinci bölümde ise şiirin tahlili yapılmış, ikinci bölümde şiirin çeviri yazısına yer verilmiştir. Çalışmanın sonuna şiirin orijinal metni konulmuştur. Çalışması yapılan manzum arzuhâl örneği ile birlikte hem geleneğin kaybolmaması gaye edinilmiş hem de yazılı ve sözlü kültürümüze katkı sağlanmak istenmiştir.
Keywords : Arzuhâl, İmdât Et Yâ Resulallah, şiir, tahlil, metin

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025