IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
  • Volume:29 Issue:2
  • Mâverdî’nin Edebü’d-Dünyâ Ve’d-Dîn Adlı Eserinde “Nefsin Edebi” Üzerine Bir Değerlendirme...

Mâverdî’nin Edebü’d-Dünyâ Ve’d-Dîn Adlı Eserinde “Nefsin Edebi” Üzerine Bir Değerlendirme

Authors : Özkan Kerimoğlu
Pages : 79-95
Doi:10.58568/firatilahiyat.1516913
View : 175 | Download : 99
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Kutsal metinlerde insan, en güzel şekilde yaratıldığı bildirilen bir varlıktır. Onun varlık bütünlüğünü en doğru şekilde anlayıp tanımlayabilmek için biyolojik ve ruhsal her iki yönünü de bilmek gerekmektedir. İnsanın irade, sorumluluk gibi bilinen ve genel olarak kabul gören özelliklerinin yanında nefis, ruh ve akıl gibi insanı oluşturan temel gerçeklikler de söz konusudur. İnsanı gerek Yaratıcının huzurunda gerekse insanlar nazarında erdemli ya da değersiz kılan en güçlü etkenlerden birisi de nefistir. Nefis, “insanın özü, ruh, zat, öz varlık, zihin, hayat, şehvet, istek, kötü huyların kaynağı” gibi çok farklı anlamlara gelmektedir. Düşünce tarihinde farklı dönemlerde farklı felsefi fikirlere sahip filozof, mutasavvıf ve kelam bilgini nefis konusunu ele alıp değerlendirmiştir. Pisagor, nefsi bedenden ayrı bir cevher, Demokritos, ateş veya sıcaklık, Eflatun, bedene hareket veren bir cevher olarak kabul etmiştir. Aristo ise nefsin tanımını yapmanın zorluğuna dikkat çekerek nebati, hayvani ve insani olmak üzere nefsin üç çeşidinden söz etmiştir. Tanımı üzerinde düşünürlerin ittifak edemediği nefis kavramı dini literatürde iyi ve kötünün ayrışma noktası olarak kabul edildiği için stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü insan nefsi, doğası gereği dünyevi hazlara, beşeri arzu, istek ve ihtiraslara eğilimli bir yapıya sahiptir. Aynı şekilde insan irade sahibi olan bir varlıktır ve bu özelliği sayesinde çevresindeki varlıklar ve olaylarla ilgili müspet-menfi ilişki kurup değerlendirme yapabilme kabiliyet ve özgürlüğü vardır. Bu özellikleri zatında barındıran insanın, hazlar, istekler ve ihtiraslar karşısındaki tutumu nasıl olmalıdır? Çalışmamızın ana temasını Mâverdî’nin bu soruya verdiği cevap ve tespit ettiği çözüm yolları oluşturmaktadır. İrade sahibi olmanın insanı diğer canlılardan farklı ve üstün kıldığı belirtilmişti. Bu bağlamda insandan beklenen nefsin arzuları konusunda hassas, bilinçli ve dirayetli bir tavır sergileyerek iradesini, nefsini kontrol etmek amacıyla kullanmasıdır. Nefsin kontrol edilememesinin bireysel ve toplumsal açıdan istenmeyen sonuçlar doğurduğu reel hayatta gözlemlenmektedir. Nefsin bilinçli bir şekilde kontrol edilememesi halinde, insan, dünya ve içindekilere karşı taşıdığı aşırı ihtirasın kurbanı olabilir. İnsanın kibir ve gurura kapılarak, arzularının peşinden sürüklenmesi sonucu çevreyi, toplumu ve dünyayı ifsat ederek yaşanmaz hale getirmesi imkân dâhilindedir. Bu yüzden nefsin söz konusu özelliği karşısında sürekli dinamik ve etkin bir bilince ihtiyaç vardır. Arzu ve ihtiraslarının esiri olmuş, kontrol edilemeyen, disiplinsiz bir nefsin sahibine kazandıracağı müspet bir durumdan söz edilemez. Disiplinsiz ve kontrol edilemeyen nefis, takiyyeye, samimiyetsiz söz ve eylemlere, şekli dinsel tutum ve davranışlara, basit, ilkel gerekçelerle başkasını ötekileştirme gibi bireysel, dini, ahlaki ve sosyal travmalara neden olmaktadır. Düşünürün de odaklandığı ve dikkat çektiği husus burasıdır. İnsan, iradesini kullanarak nefsinin ihtiraslarını, arzularını kontrol ve disipline etmeyi başarabilirse, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma, diğerkâmlık gibi bireysel ve toplumsal yaşama mutluluk getirecek erdemlere alan açılmış olur. Mâverdî, Edebü’d-Dünyâ ved-Dîn eserinin beşinci bölümünde bu konuyu değerlendirmiştir. Nefsin ıslah edilmesinde eğitimin önemli bir faktör olduğunu düşünen Mâverdî, Allah tarafından insana verilen aklın ve vahyi bilginin bu mücadelenin olmazsa olmaz unsurları olduğunu söylemektedir. Çünkü o, doğru ile yanlışın ayırt edilmesinde, nefsin zararlı ve kötü eğilimlerine sabredilmesinde akıl, vahiy ve bilgi ittifakının gerekli olduğu düşüncesindedir. Kendisine vahyi, aklı, bilgi ve hikmeti kılavuz edinmiş, duygu, düşünce ve davranışlarını bu kılavuzun şekillendirdiği kişi nefsine yenilmeyecektir. Bu yüzden Mâverdî, “Nefsin edebi” konusunu değerlendirirken insanın, çocuklukta olduğu gibi yetişkinliğinde de terbiyeye ihtiyaç duyduğunu özellikle vurgulamaktadır. Bu bağlamda bireysel ve sosyal hayatta erdem ve faziletin tekâmülüne engel olabileceğini düşündüğü kibir, gurur, yalan haset, gazap gibi hususları belirlemiş, bunların sebeplerini ve bunlarla nasıl mücadele edileceğini de göstermiştir.
Keywords : Mâverdî, Nefis, Gazap, Yalan, Hayâ, Rekabet.

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025