YANLIŞTAKİ DOĞRU: SPİNOZA’NIN AFFECTİO’SU
Authors : Erdem ÇİFTÇİ
Pages : 265-276
View : 19 | Download : 14
Publication Date : 2017-09-01
Article Type : Research Paper
Abstract :Hata ya da yanlış, çoğu zaman eğitim yoluyla ortadan kaldırılmaya çalışılan bir olumsuzluktur. O doğru ve anlamlı olanın zıddı, bir olmaması gereken ama yine de her nasılsa var olan olarak görülür genellikle. Doğruya ulaşma, hata ya da yanlış denilenin çözümlenerek ve bir ölçüde kabullenip, korunarak düzeltilmesi midir; yoksa üzerinde durulmadan, hızla doğrusuyla yer değiştirilip, tamamen ortadan kaldırılması mı? Bu seçeneklere karşı tavrımızın nasıl bir felsefe yaptığımızı, böylelikle de eğitime nasıl baktığımızı belirlediğini ileri süreceğiz. Yanlışı, hatayı çözümleyerek düzeltme, onarma tavrı, hatayı salt bir olumsuzluk olarak değil, doğruya giden yolda zorunlu bir aşama olarak görürken; diğer tavrın hatayı bu süreçte olmaması gereken bir zaman kaybı olarak niteleyeceğini düşünebiliriz. İlk tavır hatadan sonuna dek faydalanarak, onu verimli bir sürecin parçası haline getirme çabası içine girerken, diğeri hatayı süreci sekteye uğratan bir sorun olarak görüp onu izole etmeye çalışabilir. Deleuze, yaratıcı Spinoza okumalarında, Spinoza’daki affectio duygulanım ile affectus duygu kavramları arasında ayrımı görerek affectio’nun her deneyimin kökeninde olan bir “karışım” olduğuna dikkat çekti. Bu karışım en az ikiden meydana geliyordu. Bu basit gibi görünen gözlem bizim her zaman en az iki olduğumuz, düşünmeye asla kendimizden başlayamayacağımız, ta en baştan dışarısı ile karışık olma bakımından ben bilincimizin dışarıdan bağımsız bir süreçle ortaya çıkmadığı ve daima arkadan geldiği gibi önemli felsefi kabuller içeriyordu. Öyleyse düşünmeye çoğu zaman kendimizi içinde bulduğumuz düşünmeye sadece kendimizden başladığımız düşüncesi gibi bir yanlıştan, yani hatadan başlıyor ve buradan doğruya gitmeye çabalıyorduk. Biz bu kavramın hem kişisel hem de toplumsal eğitim sürecini anlama açısından önemli bir teorik çerçeve sunduğunu, anlamanın ta en baştan dışarısı ile karışık olma bakımından onun bilgisini içerdiğini, ama sadece dışarısının değil kendimizin de bilgisini içerdiğini, bu yüzden de doğru bilgiye giden sürecin bir affectio çözümlemesi olması gerektiğini; çoğu hatamızın kaçınılmaz doğasını fark etmenin eğitim sürecinin temel meselesi olduğunu, eğitimin bu bakımdan hatanın ontolojik ve epistemolojik değerine yeterince önem vermediğini düşünüyoruzKeywords : Spinoza, yanlış hata, doğru, affectio, bilgi, eğitim