- Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
- Cilt: 24 Sayı: 2
- 15. ve 16. Yüzyıl Osmanlı Tarihçilerinin Eserlerinde Padişahın Meşruiyeti Meselesi
15. ve 16. Yüzyıl Osmanlı Tarihçilerinin Eserlerinde Padişahın Meşruiyeti Meselesi
Authors : Mustafa Demir
Pages : 735-753
Doi:10.21547/jss.1611202
View : 69 | Download : 40
Publication Date : 2025-04-29
Article Type : Research Paper
Abstract :Egemenliğin halkın elinde olmadığı monarşi ve benzeri yönetimlerde hükümdarlar yönetme erklerini dayandırdıkları bazı araçlara ihtiyaç duyuyorlardı. Meşruiyetlerini dayandırdıkları temel olgu, güçlerini kutsala bağlamaktı. Bunu gerçekleştirmek için bazen büyücülerin, kahinlerin öngörülerini, bazen rüyaları, bazen ise bir din adamının onayını kullandılar. Kimileri kendilerinde doğa üstü güçler olduğuna da inanıyordu. Bazıları için savaşta elde edilen başarılar meşruiyetlerinin deliliydi çünkü zaferler seçilmişliklerine işaret ediyordu. Bu makale Osmanlı padişahının, 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı tarihçilerinin eserlerinde benzer kavram ve anlatılarla meşrulaştırılma çabasına odaklanmaktadır. Rüya anlatıları, padişahı tanımlamak için kullanılan İslami hükümdarlık teorisinden kaynaklanan halifetullah, zillu’llah vb. kavramlar ve padişahın kutsal ve kabul görmüş soy ağaçları bu bağlamda değerlendirilmiştir. Bu eserlerde yer alan rüya anlatıları, İslam’ın rüyaya verdiği değerin bir tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek Osman’ın rüyası gerekse Ertuğrul’unki hem kutsal bir nesebe hem de soyun kutsal bir dokunuşla muştulanmasına işaret etmektedir. Osman’ın soyunun Kayı üzerinden Oğuz’a oradan da Nuh Peygamber’e bağlanması soyun kutsiyetine atıf yapmak, Türk beyleri arasında yönetmeye en layık olanın Osmanlı olduğunu ima etmek içindir. Zillu’llah, halifetullah, mehdi vb. kavramlar İslam Hükümdarlık telakkisinden neşet etmiş ve padişahın meşruluğunun göstergesi olarak kullanılmıştır. Osmanlı kronik yazarlarında padişahın meşruiyetini destekleyecek araçların, üç ayrı çerçevede ele alınmasıyla, ortaya çıkan nihai sonuç, tüm bu hikayelerin dönüp dolaşıp kesiştikleri noktanın padişahın seçilmişliği olgusu olmasıdır. Bunun rüyalar üzerinden, İslami hükümdarlık teorisinin kavramları üzerinden ya da soy üzerinden gerçekleştirilmesi anlatıcının kendi ideolojik dünyası, çevresel politik yaşamı, aldığı eğitim, eserin sunulacağı kişi ya da okunacağı çevreyle ilişkilidir.Keywords : Meşruiyet, rüya, soy, Halifetullah, Zillu’llâh