- Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi
- Volume:14 Issue:2
- KORUMA SORUMLULUĞU, ULUSLARARASI TEAMÜL HUKUKU HALİNE GELMİŞ MİDİR? SORUNSALIN HİPOTETİK BİR BAKIŞLA...
KORUMA SORUMLULUĞU, ULUSLARARASI TEAMÜL HUKUKU HALİNE GELMİŞ MİDİR? SORUNSALIN HİPOTETİK BİR BAKIŞLA ANLATISI
Authors : Sevgi Tansu Yavuz, Erdem İlker Mutlu
Pages : 89-126
Doi:10.32957/hacettepehdf.1549735
View : 74 | Download : 98
Publication Date : 2024-12-31
Article Type : Research Paper
Abstract :Çalışmada uluslararası teamül hukukunun kurucu unsurlarından olan maddi unsur ile manevi unsur (opinio juris) üzerinden değerlendirme yapılarak koruma sorumluluğunun bir uluslararası teamül hukuku kuralı halini alıp almadığı değerlendirmesi yapılmaya çalışılmıştır. Birleşmiş Milletler (BM) organları her ne kadar koruma sorumluluğunu doğrulamış olsa da ortak bir devlet uygulaması olan maddi unsurun eksikliği ile opinio juris şartını gerçekleştirme unsuru açısından birçok karşı görüşün varlığıyla uluslararası teamül hukuku kuralı halini alamamıştır. Devletlerin koruma sorumluluğuna atfedilen hukuki niteliklere rağmen koruma sorumluluğu doktrinini devletlerin menfaatlerine göre şekillendirebilmekte olduğu göz önüne alındığında, koruma sorumluluğunu teamül hukuku olarak nitelemenin epey zorlama olacağı ortaya çıkmaktadır. Koruma sorumluluğu doktrini çoğu zaman devletlerin menfaatlerine göre yorumlanabilmekte olduğundan doktrinin dayandığı normlar teamül hukuku halini alamamıştır. Hatta birçok zaman bu doktrin dayanak olarak dahi kullanmaya cesaret edilememektedir. Çalışmada bu hususa güncel bir örnek olarak; Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD ya da Divan) Filistin meselesini taşıdığı davayı gösterebiliriz. İsrail’in 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ederek Filistin’de gerçekleştirdiği insanlığa kaşı suçun, Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD ya da Divan) taşınması ve akabindeki gelişmelerde hiçbir devletin koruma sorumluluğu doktrinini dayanak yapmamış olması bunun en büyük örneğidir. O nedenle bu doktrinin merkezine aldığı “soykırıma maruz kalmış bir kitleyi” konu alan davada dahi son derece iyi hukukçulara sahip olan Güney Afrika Cumhuriyeti iddiasında koruma sorumluğu kavramına yer vermemiştir. Bu nedenle güncel ve çarpıcı bir örnek olarak çalışmada, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin hangi hukuki sorunlara koruma sorumluluğu doktrininden daha fazla öncelik verdiğine değinilmiştir.Keywords : ULUSLARARASI TEAMÜL HUKUKU, KORUMA SORUMLULUĞU, GÜNEY AFRİKA-İSRAİL DAVASI, EGEMENLİK, MADDİ VE MANEVİ UNSUR