İlhanlı Devleti’nde İstikrarsızlık Dönemi: Arpa ve Musa Hanlar
Authors : Efe Durmuş
Pages : 70-82
Doi:10.30623/hij.1425139
View : 28 | Download : 35
Publication Date : 2024-12-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu çalışmanın amacı İlhanlı hükümdarı Ebu Said’in 1335 yılında ölümünden sonra İlhanlı devletinin kaos dönemine nasıl girdiğini ve hangi unsurların bu çatışmayı derinleştirdiğini ortaya koymaktır. Ebu Said’den sonra İran’da Moğol merkezi yönetimi İlhanlı hükümdarları Arpa Han ardından Musa Han dönemlerinde sarsılmış ve feodal iktidar mücadelelerine yenik düşmüştür. Bu iktidar mücadeleleri devletin merkezi otoritesini sarsmıştır. Merkezi otoriteyi sarsan sebeplerin bulunması dönemin siyasi görünümünün anlaşılması açısından önemlidir. Görünürdeki sebep Hülagu Han (ö.663/1265) soyundan İlhanlı tahtına çıkmayışlar olsa da perde arkasında feodal güçler etkin rol üstlenmişlerdir. Bu feodal güçlerin iktidar olabilmek için dirayetsiz hükümdar adaylarını nasıl tahta çıkardıklarını ve ülke yönetiminde nasıl söz sahibi olmaya çalıştıklarını gösterebilmek gereklidir. Mensup oldukları Moğol boylarının gücünü kullanarak siyasi gücü ele geçirme gayret ve hırsları geleneksel yöntemlerin ötelenmesine sebebiyet verirken devletin otoritesinin zor bir sürece girmesi ile sonuçlanmıştır. Arpa Han iktidarı içindeki muhalefetin farkında olarak karşıt durumdaki rakiplerini kendi tarafına barış çerçevesinde çekmeye çalışmışsa da gerek toplumsal dinamiklerin gerekse meşruiyetinin sorgulanması neticesinde Arpa Han muktedir olmakta başarılı olamadı. Musa Han dönemi ise iktidarda kaos ortamı derinleşerek siyasi çekişmenin gergin bir hale gelmişti. Ebu Said dönemine kadar gerek Altınorda gerek Memluk devletleri İlhanlıları önemli ölçüde yıpratmış ve onları tabi sınırlar içerisinde kalmaya zorlamıştır. Dağılma sürecinin başlangıcı olması dolayısıyla adı geçen hanlar döneminde daha önceki yıpranmaların maddi ve manevi etkileri de bariz bir şekilde hissedildiği görülmektedir. Çalışma Farsça ve Arapça kaynakların taratılması sonucu oluşturulan bir literatür incelemesidir. İlhanlı devletinde hanedanların mücadelesini ortaya koyabilmek için ağırlıklı olarak dönemin Farsça ana kaynaklarından Eherî’nin, Tarih-i Şeyh Üveys adlı eserine sıkça müracaat edilmiştir. Bununla birlikte Hafız Ebru’nun Zübdetu’-tevarih, Şebânkâreî’nin, Mecma’u’l-Ensâb (Hânedanlar Târihi) isimli eserlerinde, Muineddin-i Natanzî’nin, Müntehabü\\\'t-Tevarih-i Muinî adlı eserinde Arpa Han ve Musa Han dönemi olayları tercüme edilerek elde edilen bilgiler ilişkiler ağı çerçevesinde kronolojik olarak kullanılmıştır. Döneme dair bilgiler veren Farsça kaynakların yanı sıra Arapça tarih kaynaklarından da çalışmada istifade edilmiştir. Memluk Devletine dair bilgiler içeren Arapça kaynaklar, Memlukların İlhanlı tahtı için yürütülen hâkimiyet mücadelesinde dış destek konumunda olmalarından dolayı çalışma için önem arz etmektedir. Bu sebeple Arapça asıllarından tercüme edilerek Memluk-İlhanlı ilişkilerine yer veren bilgiler çalışmada kullanılmıştır. Özellikle Makrizi’nin, Es-Sülûk li Ma’rifeti Düveli’l-Mülük adlı eseri bu mücadeleyi aydınlatan detaylar içerir. İstikrarsızlık döneminin başlangıcı olarak ifade edebileceğimiz 1335-1337 yılları İlhanlıların kaderini belirleyecek seçimlerin de yapıldığı tarih aralığıdır. Artık Kurultay toplanmasına gerek duyulmadan güçlü Moğol şefleri yönetiminde diğer Cengizli Moğol adaylar İlhanlı yönetimini üstlenmiştir. Kurultayın toplanması ve bütün hanedan üyelerinin onayının alınması için yeterli sürenin beklenmesine gerek duyulmadan Moğol şeflerinin İlhanlı hükümdarlarını seçtirmesi iç çatışmaların önemli bir nedeni sayılmıştır. Bu mücadelede Anadolu’nun demografik yapısı da etkilenmiştir. Siyasi hâkimiyeti için verilen mücadeleler bölge halklarının huzurunun bozulmasına sebebiyet verirken doğal bir sonuç olarak halkları yaşadıkları coğrafyadan uzaklaşmaya itmiştir. Mücadelelerden korunmak isteyen haklar zorunlu bir göç hareketi ile Anadolu topraklarına gelmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu sahasında etkin bulunan Uyratlı ve Sutaylı gibi Moğol toplulukları da bu mücadeleye katılarak önemli roller üstlenmişlerdir. Ortadoğu coğrafyasında yaklaşık seksen yıl muktedir olan İlhanlılar, gücün inşası sürecinde pek çok İslam devleti üzerinde hâkim olmuşsa da Memluk ve Altınorda devletleriyle yaşadığı uzun soluklu siyasi ve askeri krizler sebebiyle yıpranmıştır. Ayrıca iç denetimde siyasi istikrarsızlık devletin hareket alanının daralmasına sebebiyet vermiştir. Bununla beraber Moğol nüfusun İran’da yeterli bir çoğunlukta olmaması, İlhanlıları Türkleşmeye ve İslamlaşmaya mecbur bırakmıştır.Keywords : Orta Çağ Tarihi, İlhanlı Devleti, İran Siyasi Tarih, Arpa Han, Musa Han, Moğollar