Kevnî Ayetlerin Yorumunda Bilimsel Tefsirin Rolü
Authors : Adem Midilli, Atilla Yargıcı
Pages : 105-123
Doi:10.30623/hij.1436574
View : 85 | Download : 67
Publication Date : 2024-12-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Kur’ân-ı Kerimin zengin bir muhtevaya sahip olduğu bilinmektedir. Zira içerisinde ezel ve ebed sırları, görünen ve görünmeyen âlemlerin bilgisi, dünya ve ahiret hayatının mahiyeti gibi daha nice konular bulunmaktadır. Yine kâinatın yaratılışından kıyametin kopmasına kadar meydana gelmiş ve gelecek olaylar ile ilgili bilgiler de onda yer almaktadır. Geçmişten günümüze kadar Kur’ân-ı Kerim’deki pek çok konu müfessirler tarafından ele alınıp tefsir edildiği gibi Allah’ın varlığına işaret eden ve kudretinin tecelli ettiği yer olan kevnî âyetler dediğimiz kâinattan bahseden âyetler de tefsir edilmiş, bu âyetler ile bilimin ilgi alanına giren konular arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır. Kısacası; göklerdeki ve yerdeki varlıklara ve tabiat olaylarına dair ifadelerin bilimsel veriler ışığında anlaşılmaya, tefsir ve izah edilmeye çalışıldığı söylenebilir. Zaten Kur’ân-ı Kerim de insanları bilime yönlendirerek bilimsel çalışmaları teşvik etmekte, bunun doğal sonucu olarak da kevnî âyetler daha açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Nitekim Kur’ân’ın özelliklerinden birisi de insanın aklına hitap ediyor olmasıdır. Kur’ân akıl sahiplerini kâinatı seyretmeye ve onda bulunan ilahi hikmetleri düşünmeye davet etmektedir. Böyle yapmaktan gaye Allah’ın varlığının ve kudretinin anlaşılmasına katkı sağlanmasıdır denilebilir. Zira bilimin ortaya koymuş olduğu her yeni veri, evrendeki varlıkların ötesinde etkili bir zekânın var olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Bununla beraber bilimsel veriler ışığında âyetlerin tefsir edilmesine bazı itirazlar yapılmış, gelişen bilim ve teknoloji verileri ile Kur’ân âyetlerinin tefsir edilemeyeceği görüşünü savununlar da olmuştur. Bu görüşü savunanlara göre Kur’ân’ın nâzil olduğu dönemdeki muhataplar ümmi bir toplumda yaşadıkları için Kur’ân’ın da ümmî olması gerekmektedir. Yani o günkü toplumun anlayamayacakları şeylerle onlara hitap edilmesi, zihinlerinin kavrayamayacağı şeylerden sorumlu tutulmaları hikmetle bağdaşmaz. Bu nedenle Kur’ân-ı Kerim’de yer, gök ve bu ikisi arasında yer alan varlıklardan bahseden âyetlerde geçen hususların, Kur’ân tarafından onaylanan ve nüzul dönemindeki Arap toplumu tarafından bilinen ilmi hususları aşması söz konusu değildir. Buradan anlaşıldığına göre; Kur’ân’da bilimsel hususların var olmasına mutlak manada itiraz edilmemiş, sadece nüzul döneminde Araplar tarafından bilinmeyen bilim dallarını içermediği savunulmuştur. Kur’ân-ı Kerim’deki birçok âyette bazı bilimsel gerçeklere temas edilmekte, yeryüzü ve üzerinde bulunan dağlar, denizler, nehirler, insanlar ve hayvanlar hakkında bazı bilgilere yer verilmektedir. Bununla birlikte gökyüzü, güneş, ay ve yıldızlar gibi bazı nesneler hakkında da bilgiler bulunmaktadır. İlk dönem tefsirlerinde bu tür âyetlerin mahiyetinden çok, bu âyetlerin hikmetleri üzerinde durulduğu görülmektedir. Ancak sonraki dönemlerde bu âyetler hakkında daha derinlikli araştırmalar başlamış, bu âyetlerin pozitif bilim dallarına ait bilgiler ile dolaylı olarak da olsa örtüştüğü ortaya çıkmıştır. Bu durum birçok ilim adamını Kur’ân’ı araştırmaya ve yorumlamaya yöneltmiştir. Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle, bilimin ilgi alanına giren pek çok konunun Kur’ân’a aykırılık teşkil etmediği anlaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı, bilimsel tefsir çalışmalarının, bilimsel tefsir ekolüne karşı çıkanların iddia ettikleri gibi kaçınılacak bir şey olmadığını, bilakis bazı şartlara uyulması halinde Kur’ân’ın daha iyi anlaşılmasına ve Allah kelamı olduğu gerçeğinin ispatına yardımcı olduğunu ortaya koymaktır. Bununla birlikte bazı âyetlerin anlaşılması hususunsa bilimsel tefsirin zaruri olduğu, din ile bilimin çelişmediği aksine birbirlerini tamamlayıcı birer unsur olduğunu açıklamaktır. Bu çalışmada, Kur’ân-ı Kerim’de geçen ve modern bilimin de ilgi alanına giren konulardan bahseden kevnî âyetler dikkate alınarak çağdaş İslam bilginlerinin bu âyetler ile ilgili yorumlarının ve bilimsel tefsir hakkındaki görüşlerinin değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir. Yine bu çalışmada, bilimsel tefsirin tanımı, bu tür tefsir faaliyetlerinin tarihçesi, Kur’ân’da işaret edildiği düşünülen bazı bilimsel keşifler, kevnî âyetlerin bilimin gelişmesine ve bilimin bu âyetlerin anlaşılmasına olan katkısı gibi konular ele alınmıştır.Keywords : Tefsir, Bilimser Tefsir, Kevnî Ayetler, Kâinat, Bilim