IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Hitit İlahiyat Dergisi
  • Volume:22 Issue:1
  • Meşşāī Gelenekten İsmailîliğe Sudûr Teorisi: Ebū Naṣr el-Fārābī ve Ḥamīdu’d-Dīn el-Kirmānī Bağlamınd...

Meşşāī Gelenekten İsmailîliğe Sudûr Teorisi: Ebū Naṣr el-Fārābī ve Ḥamīdu’d-Dīn el-Kirmānī Bağlamında Bir Değerlendirme

Authors : Eyüp ŞAHİN, Muzaffer TAN
Pages : 199-228
Doi:10.14395/hid.1252001
View : 71 | Download : 98
Publication Date : 2023-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Yaratmanın mahiyetine dair ileri sürülen pek çok teorinin temel amacı, Tanrı-evren arasındaki ilişkiyi açıklamaya yöneliktir. Aristoteles insert ignore into journalissuearticles values(öl. M.Ö. 322); ile birlikte geliştirilen kozmolojinin Batlamyus insert ignore into journalissuearticles values(öl. 168); tarafından yapılan ilavelere dayanan modele göre, Tanrı ile evren arasındaki ilişki, yaratmaya dayalı değil, bilakis Tanrı’nın evrene sınırlı bir etkisiyledir. Plotinus insert ignore into journalissuearticles values(öl. 270); ile birlikte bu kez, her şeyin Tanrı’dan sudûr insert ignore into journalissuearticles values(emanation); ettiğine dair, eski referansları dikkate alsa da temelde radikal bir biçimde ondan ayrışan yeni bir modele geçilmiştir. Oluşun insert ignore into journalissuearticles values(yaratmanın); sudûr şeklinde Bir’den taşması sonucu meydana geldiğini savunan Plotinus en başından beri bilinen kozmolojinin sınırları içerisinde kalarak varlıkların oluşunun da, zorunlu olarak Birden çıktığını düşündü. Plotinus teorisini, Tanrı veya Bir’den sudûr eden ve akıl olarak adlandırdığı kategorileri, Aristoteles ve Batlamyus kozmolojileri ile de birleştirerek, her birinin Ay üstü âlemde bir küreye insert ignore into journalissuearticles values(sphere); tekabül ettiği var sayımına dayandırdı. Fārābī’nin insert ignore into journalissuearticles values(öl. 339/950); bir taraftan sudûr nazariyesini metafiziğinin en önemli bileşenlerinden biri yapmışken, diğer taraftan kozmik düzenin zirvesinde bulunan el-Evveli, Plotinus’un Bir’i insert ignore into journalissuearticles values(tō hen); veya Proklos insert ignore into journalissuearticles values(öl. 485);’un İlk’inin insert ignore into journalissuearticles values(tō proton); aksine, varlığın ve düşüncenin ötesinde tasarlaması, teorinin gelişimi açısından son derece önemlidir. Onun düşüncesinde bir taraftan, el-Evvelden ikinciye doğru ve böylece on birinci akla kadar devam eden sudûr gerçekleşirken, diğer taraftan on birinciden onuncuya doğru ve böylece İlk’e kadar devam eden bir akletme süreci gerçekleşmektedir. Bu çift kutuplu anlayışta sudûr süreci aşağıya doğru iken, akletme süreci yukarıya doğru gerçekleşmektedir. Her ne kadar Fārābī el-Medīnetu’l-Fāḍile’de açıkça dile getirmese de ikinci varlığın İlk’ten sudûr etmesi Tanrı’nın kendi zâtını akletmesi ile aynı anda, ezelî bir formda ve zorunlu olarak vuku bulmaktadır. Öte yandan Fārābī’nin sudûr teorisi, Plotinus tarafından ortaya konan Bir, Akıl ve Nefs’ten oluşan üç hipostaz anlayışından ayrışmaktadır. İslam felsefe geleneğinin Fārābī sonrasında İsmailî bir düşünür olan Ebū Yaʻḳūb es-Sicistānī insert ignore into journalissuearticles values(öl. 393/1003); bir taraftan -makalede bu etkinin Fārābī kanalıyla olduğu varsayılarak- Yeni Eflatuncu fikirlerin bazı unsurlarına sahip olurken, diğer taraftan Kur’an kaynaklı yaratma fikrinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünmüştür. Birin aşkınlığı ve hiyerarşiye dayalı fikirleri İslam öğretisiyle oldukça uyumlu bir görüntü arz ederken, onun sudûr sistemi ayrıca, İsmailî teolojinin şiddetle reddettiği, tabiat ve yaratılanlarda Tanrı’nın bir tür katılımını daima kabul etmiştir. Bu nedenle, Sicistānī özü itibariyle Plotinus’un üç hipostazını muhafaza eden, Tanrı’yı gerçekliğin dışında konumlandıran ve böylece onu sadece yaratma işlevi ile sınırlayan bir sudûr anlayışı ortaya koymaktadır. Hamīdu’d-Dīn el-Kirmānī’nin insert ignore into journalissuearticles values(öl. 411/1020); sistemi ise genel olarak sudûrcu olmakla birlikte, ilk varlığın insert ignore into journalissuearticles values(Küllî Akl); ortaya çıkışında Fārābī’den farklılaşır. Buna göre Küllî Akıl Tanrı tarafından yoktan insert ignore into journalissuearticles values(ibdāʿ); yaratılmıştır. Bu noktada İsmailî seleflerine bağlı kalmayı tercih eder. Bunun dışında Kirmānī terminolojik bakımdan Fārābī’den farklı kavramlar kullanmış olsa da onun sudûr sistemine bağlı kalır. Bu makale, sudûr teorisinin Plotinusçu formülasyonunun Fārābī yorumu üzerinden İsmailî bir düşünür olan Kirmānī ile paralellikler ve ayrımlar bakımından bir karşılaştırma yapmayı amaçlamaktadır.
Keywords : İslam Felsefesi, Sudûr, Yaratma, Plotinus, Fārābī, Kirmānī

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025