- Hitit Sosyal Bilimler Dergisi
- Cilt: 18 Sayı: Türkistan'dan Anadolu'ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Özel Sayısı Ãzel Sayı
- Abdal Ata ile Zaviyesi’nin İdareyle ve Sosyal Çevreyle İlişkileri
Abdal Ata ile Zaviyesi’nin İdareyle ve Sosyal Çevreyle İlişkileri
Authors : Zekeriya Işık, Arif Kumaş
Pages : 1-17
Doi:10.17218/hititsbd.1559296
View : 107 | Download : 94
Publication Date : 2025-03-15
Article Type : Research Paper
Abstract :Abdal Ata ailesi muhtemelen en erken XIII. yüzyıl ortalarında, bugün onun ismiyle anılan Yakacık/Yanacık köyüne gelerek yerleşmiş sûfî bir Türkmen ailesidir. Söz konusu köy zamanla bir Türkmen yerleşkesine dönüşmüş olmakla birlikte Bizans döneminde de bir yerleşim yeri olduğu hem zaviyenin inşaatında kullanılan bu döneme ait malzemeden hem de civarda bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Abdal Ata Zaviyesi’nin ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak zaviye için ihdas edilen 822 (M. 1419-1420) tarihli vakfiyeden önce kurulduğu kesindir. Zaviyenin bir süre sonra Abdal Ata ismiyle anılmaya başlanması burasının onun zamanında yaptırılmış olma ihtimalini güçlendirmektedir. Ya da onun sûfîler ve topluluklar nezdindeki şöhreti ve etkisi atalarını aşmış olmalıdır. Nitekim tarihi kimliği hakkında pek bilgi bulunmasa da, ona tasavvufi olarak derin manalar yüklenen kutbu’l-büdela yani kutupluk (en büyük veli, velilerin başı, âlemin manevi yöneticisi vb.) ve büdelalık (abdalların piri) sıfatlarının atfedilmiş olması da bu durumun bir göstergesidir. Abdal Ata, ailesi ve zaviyesi devlet erkânı, nüfuzlu Türkmen aileleri, köylüler ve göçerler nezdinde son derece etkin ve saygın bir yere sahip olmuştur. Zaviye, tarihi boyunca bu ailenin riyasetinde kalmış, zengin vakıf gelirlerine ve kapsamlı vergi muafiyetlerine mazhar olmuş, XIX. yüzyıl başlarında da Bektaşi geleneğe bağlanmıştır. Bu çalışma Abdal Ata, ailesi ve zaviyesinin tarihsel gelişimi, devlet yönetimi ve sosyal çevreyle olan münasebetlerini arşiv vesikalarına ve dönemin kaynaklarına dayanarak ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın en önemli sınırlılığı, zaviye ile ilgili dönemin kaynaklarında yeterli düzeyde bilgi ve bulgunun yer almaması olmuştur.Keywords : Osmanlı, sûfî, tarikat, tekke, zaviye, Çorum