1707 Mescid-i Nebevi Soygunu
Authors : Selim Güngörürler
Pages : 7-24
Doi:10.26570/isad.1432208
View : 159 | Download : 114
Publication Date : 2024-08-08
Article Type : Research Paper
Abstract :Bu makale, 1707 yılında gerçekleşen Mescid-i Nebevî soygununu ve Ravza-i Mutahhara hazinesinden değerli bir nesnenin çalınışını belgelendirmektedir. Salt maddi kazanç güdüsüyle tasarlanan bu suç, İslam’ın en yasak ikinci hareminin dokunulmazlığını çiğnemesi dolayısıyla Osmanlı Devleti için bir “cinayet” (ağır ceza) vakasına dönüşmüştür. Soyguncuları bulmak ve sonrasında yargılamak için payitahtı, Hicaz makamlarını, Mısır ve Suriye beylerbeyiliklerini ve Donanma-yı Hümâyun’u iş bölümüne götürecek kadar kapsayıcı bir soruşturma yürütülmüştür. Makalede ele alınan vaka, Osmanlı saltanatının Suriye-Filistin Mısır fetihlerinin sonucu olarak Hicaz hakimiyetini kazandıktan sonra halifelik kurumunun alternatif bir tanımı olarak kullandığı “hâdimü’l-Haremeyn” unvanını ona gölge düşürebilecek herhangi bir gelişmeden titizlikle sakınışını ve dârülislamdaki Osmanlı üstünlüğünün meşruiyeti bakımından Mekke-Medine’de yaptırım gücü kullanabilmenin ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.Keywords : Mescid i Nebevî, Ravza i Mutahhara, Haremeyn, şeyhülharem, Hicaz