- Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi
- Volume:8 Issue:3
- Celâl Muhibbî’nin Tuhfetü’l-hakîr Adlı Mevlidinin Nüshaları Üzerine Tespitler
Celâl Muhibbî’nin Tuhfetü’l-hakîr Adlı Mevlidinin Nüshaları Üzerine Tespitler
Authors : Bestami Bilge
Pages : 1253-1270
Doi:10.34083/akaded.1576523
View : 122 | Download : 122
Publication Date : 2024-12-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Türk edebiyatında 15. yüzyılın başlarında Ahmedî’nin İskendernâme’sindeki mevlid ile Süleyman Çelebi’nin Vesiletü’n-necat adlı eserleriyle birlikte günümüze kadar süren bir mevlid yazma geleneği oluşmuştur. Türkçe mevlidlerle ilgili yapılan son çalışmalarda 15. yüzyıldan günümüze kadar iki yüze yakın mevlidin te’lif edildiği dile getirilmiştir. Mevlidler içinde en çok sevileni ve ilgi göreni şüphesiz Süleyman Çelebi’nin mevlidi olmuştur. Türk edebiyatında yazılan hiçbir mevlid Süleyman Çelebi’nin Vesiletü’n-necât adlı eseri kadar etkili olmamıştır. Bu çalışmada, yine 15. yüzyılda 1437/38’de yazıldığı bilinen Celâl Muhibbî’nin Tuhfetü’l-hakîr adlı mevlidinin nüshaları hakkında bazı tespitler ortaya konulmuştur. Yazılış tarihine dikkat edilirse Muhibbî’nin eseri en eski mevlidler arasında sayılabilir. Celâl Muhibbî Mevlidi’nin Türk edebiyatında yazılan en eski mevlidlerden biri olması ve Muhibbî’nin Emir Sultan’ın müridlerinden biri olması mevlidinin şöhretini ve okunma alanını artırdığını düşündürmektedir. Mevlidin birçok yazma nüshasının olması ve mevlidden birçok metin parçasının farklı yazmalarda, şiir mecmualarında görülmesi bu düşünceyi desteklemektedir. Bu durumun bir sonucu olarak Muhibbî’nin mevlidi ve bu mevlidin nüshaları zaman zaman başka mevlidlerle karıştırılmıştır. İşte bu sebeple bu çalışmada, Muhibbî Mevlidi’nin nüshaları hakkında bazı tespitler ortaya konularak bu konulara açıklık kazandırılmaya ve bu konudaki eksiklikler giderilmeye çalışıldı. Bu tarz çalışmaların Türkçe mevlidlerle ilgili yapılacak çalışmalarda zamandan, emekten tasarruf sağlayacağı düşünülmektedir.Keywords : Türk edebiyatı, Mevlid, Türkçe Mevlidler, Celâl Muhibbî, Tuhfetü’l-hakîr.