Türkiye'deki Kıraat Tedrisatına Eleştirel Bir Yaklaşım
Authors : Ömer TÜRKMEN
Pages : 89-102
Doi:10.34082/islamiilimler.1025739
View : 15 | Download : 8
Publication Date : 2021-11-24
Article Type : Research Paper
Abstract :İslam dünyasında kıraat farklılıklarını içeren eğitimde üç farklı müfredat takip edilmektedir. Bunlar; kırâat-i seb‘a, aşere-i suğrâ ve aşere-i kübrâ’dır. Kırâat-i seb‘a, aşere-i suğrâ’da mündemiç olduğu için bazı ülkelerde söz konusu müfredat okutulmayıp doğrudan aşere-i suğrâ eğitimine başlanır. Bu yöntemi takip edenlerin başında ülkemiz gelmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de Kırâat-i seb‘a metodu müstakil bir program olarak takip edilmez. Hâlihazırda Türkiye’de kıraat tedrisatı adına iki yöntem varlığını sürdürmektedir: “Aşere (aşere-i suğrâ)” ve “Takrîb (aşere-i kübrâ)”. “Aşere” yönteminde Ebû Amr ed-Dânî’nin (ö. 444/1053) et-Teysîr fi’l-kırâ’âti’s-seb‘ eseri ve İbnü’l-Cezerî’nin (ö. 833/1429) Tahbîru’t-Teysîr’i takip edilirken, “Takrîb” programında İbnü’l-Cezerî’nin kaleme aldığı en-Neşr fi’l-kırâ’âti’l-‘aşr, Tayyibetü’n-Neşr fi’l-kırâ’âti’l-‘aşr ve Takrîbü’n-Neşr fi’l-kırâ’âti’l-‘aşr adlı eserleri merkeze alınarak eğitim verilmektedir. İkinci metodun “Takrîb” olarak adlandırılması bizzat İbnü’l-Cezerî’nin Takrîbü’n-Neşr eserinden mülhemdir. Kaleme alınan bu çalışmada her iki yöntemin tahlilinin yapılması hedeflenmiştir. Konu ele alınırken hem “Aşere” hem de “Takrîb”de takip edilen yöntem incelenecek, akabinde bu iki yöntemin kaynak kullanımı açısından kendi içerisinde bütünlük arz edip etmediği bazı örnekler eşliğinde ele alınacaktır. Böylece Türkiye’de öne çıkan tedrisatın problemli gördüğümüz yönleri ortaya konmaya çalışılacaktır. Ayrıca her iki eğitim müfredatı için de yeni bir yöntem teklif edilerek kıraat talebelerine sahih bir bakış açısı sunulmaya çalışılacaktır.Keywords : Kıraat, Dânî, Şâtıbî, İbnül Cezeri, et Teysîr, Hirzül emânî, en Neşr