- Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
- Volume:11 Issue:1
- ABDÜLHAK DİHLEVÎ VE NESLİNİN HİNT ALTKITASI’NDA HADİS İLMİNİN YAYILMASINA KATKILARI
ABDÜLHAK DİHLEVÎ VE NESLİNİN HİNT ALTKITASI’NDA HADİS İLMİNİN YAYILMASINA KATKILARI
Authors : Ramazan Çoban
Pages : 389-412
Doi:10.46353/k7auifd.1466649
View : 140 | Download : 79
Publication Date : 2024-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Hadis ilmi ile ilgili faaliyetler X./XVI. asır Hint Altkıtası’nda belirli bölgelerde bulunmakla beraber XI./XVII. asırda Altkıta’nın tamamına yayılmıştır. Bu dönemde bölgede hadis ilminin yayılmasında çaba gösterenlerin başında Abdülhak Dihlevî (1052/1642) ve onun eğitim metodunu devam ettiren çocukları ve talebeleri gelmektedir. X./XVI. asır da hadis ilmi açısından Hicaz’la münasebetlerin yoğunluğu ve yöneticilerinin İslami ilimlerin öğretilmesine öncelik vermesi yönüyle Gucerât ve Sind bölgeleri ön plana çıkmıştır. Gucerât bölgesinde Ali el-Müttakî el-Hindî (ö. 975/1567) ve Muhammed Tahir el-Fettenî (985/1577) gibi muhaddisler gerek eserleriyle gerekse yetiştirdikleri talebelerle hadis ilminin bölgede yayılmasına ciddi katkıda bulunmuşlardır. Ancak bu etki bölgesel olarak kalmış ve Hint Altkıtası’na yayılmamıştır. XVII. yüzyıla gelindiğinde Gucerât bölgesinin Babürlüler’in kontrolüne geçmesiyle birlikte bölgedeki ilmi canlılık Babürlüler’in merkezi olan Delhî şehrine kaymıştır. Hadis ilminin Delhî merkezli olarak Kuzey Hindistan’da yayılmasında Abdülhak Muhaddis Dihlevî’nin başlattığı ve onun neslinin devam ettirdiği hadis tedris faaliyetinin büyük etkisi olmuştur. Abdülhak Muhaddis, Kur’an ve sünneti merkeze alarak kurduğu medresesindeki eğitim ve irşad faaliyetleriyle yüzlerce talebe yetiştirmiş, çocukları ve torunlarıyla bu eğitimi nesillerce devam ettirmiş, yazdığı eserlerle kendisinden sonra kalıcı bir iz bırakmıştır. Bölgenin yaygın dili Farsça olduğu için Abdülhak Muhaddis bazı eserlerini Farsça bazılarını da Arapça olarak kaleme almıştır. Onun yazdığı eserlerin tamamı toplum tarafından kabul görmüş ve pek çoğu yazıldığı dönemden günümüze kadar okutulmuş, şerh, ihtisar, tashih ve tahkik gibi çalışmalarla günümüze nakledilmiştir. Bu makalede Abdülhak Muhaddis Dihlevî’nin hayatı, hoca-talebe ilişkisi, hadis eserleri ele alınacak, onun talebeleri ve neslinden gelen âlimlerin bu mirası nasıl zenginleştirdiği ve bölgede hadis ilminin yayılmasına ne gibi katkılar sundukları incelenmiştir. İslami ilimlerin hemen hemen tüm alanlarında eser yazan Abdülhak Dihlevî’nin öne çıktığı dört alan Hadis, Tasavvuf, Tarih ve Biyografi alanlarıdır. 15-16 yaşlarından itibaren eser telif etmeye başlayan Abdülhak Muhaddis, 42 yaşında Hicaz dönüşü kurduğu medresede 52 yıl Kur’an ve sünnet merkezli eğitim faaliyetleri yürütmüş, Hint Altkıtası’nın çeşitli bölgelerinden gelen talebeler yetiştirmiş, kendinden sonra oğlu Nûrulhak’ı (ö. 1073/1662) medresesinin başına geçirerek nesillerce devam edecek olan hadis tedris faaliyetini başlatmıştır. Bu faaliyet Nûrulhak Dihlevî’nin çocukları ve torunları tarafından devam ettirilmiş, bu nesildeki son büyük âlim Selamullah’ın (ö. 1229/1814) çocuklarından sonra son bulmuştur. Çalışmada yaklaşık 2 asır devam eden bu neslin faaliyetleri de incelenmiş ve bölgenin hadis ilmine yönelmesinde büyük katkıları olduğu tespit edilmiştir. Abdülhak Dihlevî Ma sebete bis’s-sünne ve Risâle der âdâb-ı libâs gibi müstakil hadis eserleri yanında, Mişkatü’l-Mesabih üzerine Eşi‘‘atü’l-lema‘ât ve Lema‘âtü’t-tenkîh adlı biri Farsça diğeri Arapça iki şerh kaleme almış, ayrıca Sifru’s-sa‘âde üzerine el-Tarîku’l-kavîm fî şerhi’s-Sırati’l-müstakîm’i yazarak hadis şerh literatürüne katkı sağlamıştır. Ayrıca Lema’ât’ın mukaddimesinde hadis usulü bilgileri vermesiyle de hadis usulünün bölgede yaygınlaşmasını sağlamıştır. Dihlevî eserlerinde Hanefi hadis anlayışını savunmuş, Lema‘âtü’t-tenkîh ve Fethu’r-Rahman fî isbâti Mezhebi’n-Nu’mân adlı eserleriyle de hadislerle Hanefi mezhebinin görüşlerini uzlaştırmaya gayret göstermiştir. Bunların yanında Kâdirî, Çiştî, Şâzelî ve Medyenî tarikatlarından icazet almıştır. Resmi görevlerden uzakta kalarak medresesinde bir uzlet hayatını tercih etmiştir. Kendi dönemine kadar çoğunluğu Kâdirî Sufilerin biyografilerinden oluşan Ahbâru’l-Ahyâr adlı biyografi eserini yazmıştır. Hayatında ve eserlerinde özellikle Kâdirîlik vurgusu ağır basmaktadır. Yaşadığı dönemde Ekber Şah’ın Din-i İlâhî anlayışıyla beraber ortaya çıkan dini ve itikâdî bozulmalara karşı mücadele vermiştir. Peygamber’in dindeki otoritesini ispatlayan ve Peygamber sevgisini aşılayan eserler yazarak Hz. Peygamber’in konumunu hafife alanlara karşı çıkmıştır. Abdülhak Dihlevî ve neslini ele alan bu çalışmada literatür taraması yöntemi kullanılmış, toplanan verilerden çeşitli çıkarımlarda bulunulmuştur. Abdülhak Muhaddis Dihlevî hadis ve tasavvuf başta olmak üzere tüm İslami ilimlerin Hint Altkıtası’nda okutulup yaygınlaştırılması için kalıcı bir faaliyet başlattığı ve bu faaliyetlerin Şah Veliyyullah ve çocukları ile zirveye ulaştığı tespit edilmiştir.Keywords : Hadis, Abdülhak Muhaddis Dihlevî, Nûrulhak Dihlevî, Selamullah, Hint Altkıtası, Lemaâtüt Tenkîh, Eşiatül lemaât