KIRIM TATAR EDEBÎ DİLİNİN ŞEKİLLENME VE GELİŞME YOLU
Authors : Seher MAŞKARAOĞLU
Pages : 411-426
View : 23 | Download : 10
Publication Date : 2019-12-13
Article Type : Other Papers
Abstract :Kıpçakça ve Oğuzcanın birleşmesinden meydana gelen Kırım Tatar edebî dili, Türk dilleri arasında özel bir konuma sahiptir. Bu birleşme Kırım Tatar edebî dilinin zenginliğini yaratırken, konuşma diliyle arasında büyük bir fark meydana getirmiştir. Kırım Tatar edebî dili var olmakla beraber halkın pek çoğu ondan mahrum ve onu bilmekten aciz durumda kalmış, edebî dilde konuşamaz hale gelmiştir. Bu ise, Kırım Tatar halkının tüm kökleriyle sürgüne uğratılmasının en ağır, en trajik sonuçlarından biridir. Edebî dili öğretmeden Kırım Tatar halkını yeniden millet olarak inşa etmek, kültürünü geliştirmek mümkün değildir. Bu nedenle Kıpçak ve Oğuz sözlerinden yararlanırken denge kurarak dilin temel özelliğini kaybetmeden bu dili koruyup yaşatmak gerekmektedir. Kırım Tatar edebiyatının en eski eserlerinden biri XII. asır şairi Mahmud Kırımlı’nın “Yusuf ve Züleyha” hikâyesidir. Bunun gibi az da olsa korunmuş “Kodeks Kumanikus”, “Munis Ul-Uşşak”, “Kalendername”, “Gülistan” adlı eserler bu edebiyatın yazılı şekilde yansıdığı edebî dilin de böyle erken şekillendiğini göstermektedir. Yazılı abideler edebî dilin asırlar boyunca belli tarihî, içtimaî, siyasi olayların kıskacı altında çeşitli baskılara uğrayıp, tesirlere kapılıp, defalarca değiştiğini yansıtmaktadır. Alfabe değişiklikleri, Rus sözlerinin sokulması, repressiya, sürgün gibi nedenlerle yok olma tehlikesi yaşayan Kırım Tatar edebî dili, “Lenin Bayrağı”, “Yeni Dünya” gazetesi ve onun etrafında birleşen gazetecilerin, edebiyatseverlerin ve hocaların, yazar ve şairlerin gayreti ve faaliyetleriyle korunmuş, yaşatılmıştır.Keywords : Kırım Tatar Türkçesi, edebî dil, konuşma dili, Kıpçakça, Oğuzca, yazılı abideler