Sürdürülebilir Tarım için Feminist Politikaya Çağrı
Authors : Fatma MISIR, Miki SUZUKİ HİM
Pages : 416-446
Doi:10.25064/mulkiye.1182207
View : 79 | Download : 65
Publication Date : 2023-07-08
Article Type : Research Paper
Abstract :Sürdürülebilir Tarım için Feminist Politikaya Çağrı Özet Bu makalede Türkiye’nin sürdürülebilir tarım politikası, sosyalist ekofeminist perspektifle değerlendirilmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı, küresel politikalardaki önemine istinaden Türkiye’de de son yirmi beş yıldır tarım politikalarının önemli hedeflerinden biri olmuştur. Diğer sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de 2000’li yıllardan itibaren ivme kazanmış olan neoliberal politikaların düzenlemeleri daha üretken, etkin ve rekabetçi üretimi teşvik etmektedir. Sosyal bilimlerde uzun zamandır ekonomik büyüme odaklı kalkınma modeli eleştirilirken son on yıldır Antroposen -insan merkezli modernleşme- anlayışı sorgulanmakta ve ekosistem yaklaşımı gündeme gelmektedir. Esasen jeolojik bir kavram olan Antroposen çağın “Batılı Beyaz Erkek dışındaki canlı-cansız tüm varlıkların sonsuza dek tüketilebilme kapasitesi olan kaynaklar olduğu” düşüncesi, birçok düşünür tarafından plantasyon ve sömürgecilikten ataerkillik ve kadın emeğinin görünmezliğine kadar uzayan sömürü ilişkileri çerçevesinde irdelenmiştir. Ekofeminizm, 1970’lerden beri ekolojik tahribatın temelinde ataerkil sömürünün var olduğunu söylemektedir. Sosyalist ekofeminizm ise kadın emeğinin bir kaynak olarak görülmesini ve doğal kaynakların sömürülmesini, ekolojik sürdürülebilirlik ve emek ilişkileri açısından analiz etmektedir. Sürdürülebilirlik ve kadın emeğine dair bu eleştirel tartışmaların ışığında bu makalede Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma ekseninde yürütülen ve neoliberal ilkeler doğrultusunda yönetilen tarım politikalarının nasıl kurgulandığı, uygulandığı ve bu politikalarla neler hedeflendiği değerlendirmeye çalışılmıştır. Bunun için öncelikle, Antroposen çağda feminist eleştirilere yer verilmiş; daha sonra sürdürülebilir tarım politikalarının sosyalist ekofeminist sorgulamaları ele alınmıştır. İlerleyen bölümlerde, Türkiye’nin sürdürülebilir tarım politikasının sosyalist ekofeminist bir eleştirisinin yapılabilmesi amacıyla önce, ülke tarımında toplumsal cinsiyet ilişkilerini sorgulayan araştırmalara yer verilmiş; sonra, toplumsal cinsiyet adaleti ve ekolojik adalet, Beş Yıllık Kalkınma Planları ve ilişkili raporları ve kanunnameleriyle dönemsel olarak analiz edilmiştir. Bu çalışma, 2000’li yıllar sonrası Türkiye’nin tarım politikasının, kendini baltalayan modern tarımdan uzaklaşmaya çalışarak sürdürülebilir tarım adı altında kadın girişimciliğini desteklerken; kadınları mevcut dezavantajlarıyla kapitalist piyasaya entegre ettiğini, dolayısıyla Antroposen ve ataerkil sistemi, sığ ekolojik ve liberal feminist tarım politikaları aracılığıyla sunduğu yeni görünümüyle sürdürmekten başka bir şey olmadığını savunmaktadır. Failleri canlı-cansız tüm varlıkların karışlıklı dinamik ilişkilerinin bir parçası olarak gören ve ataerkillik başta olmak üzere her türlü hiyerarşik ilişkilere karşı olan feminist bir yaklaşım, sürdürülebilirliği sadece bir umut olarak sunmakla kalmayan aynı zamanda hayata geçiren tarım politikaları için elzem görülmektedir.Keywords : eko feminizm, sürdürülebilir kalkınma, tarım politikası, toplumsal cinsiyet adaleti, ekolojik adalet, eco feminism, sustainable development, agricultural policy, gender justice, ecological justice