- NOSYON: Uluslararası Toplum ve Kültür Çalışmaları Dergisi
- Issue:7
- Giddens ve Habermas: Modernite temelinde yapısal bir karşılaştırma
Giddens ve Habermas: Modernite temelinde yapısal bir karşılaştırma
Authors : Mehmet BAYIR
Pages : 52-65
View : 19 | Download : 15
Publication Date : 2021-06-30
Article Type : Research Paper
Abstract :Toplum biliminin geniş çalışma alanı içinde sıkça karşılaştığı ve yanıtlarını aradığı iki temel sorudan biri, toplumun aynı toplum olup olmadığı diğer bir deyişle toplumun karakteristik özelliklerini yansıtan şeylerin köklü bir değişim, dönüşüm geçirip geçirmediğidir. Yanıtını aradığı diğer soru, bu köklü değişim ve dönüşüm nasıl sorunsallaştırılmalıdır? Bunun için mevcut kuramsal çerçeve bu köklü değişimlere tatmin edici yanıtlar vermeyi sürdürüyor mu? Yoksa yeni bir kuramsal çerçeveye mi ihtiyaç duyulmaktadır? Habermas ve Giddens modernliğin geçirdiği köklü değişimler için yeni bir kuramsal çerçeveye gerek olmadığını öne sürerler. Giddens’a göre yaşanan köklü değişimler modernliğin üst versiyonundan ibarettir. Modernliğin hala içindeyiz fakat ileri bir aşamasındayız. Yaşanan köklü değişiklikler modernliğin kendi içindeki dönemlendirmesinde geç bir dönemi ifade eden toplumsal gerçekliklerdir. Habermas’a göre modernliğin tekâmül süreci devam etmekte, tamamlanmamış, açık bir proje olarak işlerliğini ve işlevselliğini sürdürmektedir. Giddens, postmodernliğe odaklanmak yerine, modernliğin geç dönemindeki üst versiyonuna yoğunlaşılması, bu aşama hakkında düşünce ve çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtir. Habermas ve Giddens sosyolojisinin ortak yönlerine bakıldığında, toplumsal dünyayı anlamak ve açıklamak için Aydınlanmanın modernlik ve rasyonalite mirasına dayandıkları söylenebilir. Habermas, Giddens’a göre bu mirasın daha güçlü ve etkili bir savunucusudur. Giddens bu konuda daha şüpheci ve mesafelidir. Her ikisi de bu mirasın yeni toplumsal ve kuramsal gelişmeler doğrultusunda kritik edilmesi ve yeniden ele alınması konusunda hemfikirdir. İki düşünürün de toplumsal çözümlemelerinde dil sorunları merkezi bir yere sahiptir. Diğer bir ortak noktaları demokratik toplumsal değişimin dinamiklerini kritik eden özgün eleştirel bir kuram geliştirmiş olmalarıdır. Fakat Giddens’ın eleştirel kuramının, Habermas’ın kuramından farklı olarak eklektik bir niteliği olduğu söylenebilir.Keywords : Aydınlanma, modernite, geç modernite, iletişimsel eylem, yapılaşma, rasyonalite