IAD Index of Academic Documents
  • Home Page
  • About
    • About Izmir Academy Association
    • About IAD Index
    • IAD Team
    • IAD Logos and Links
    • Policies
    • Contact
  • Submit A Journal
  • Submit A Conference
  • Submit Paper/Book
    • Submit a Preprint
    • Submit a Book
  • Contact
  • Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
  • Volume:32 Issue:1
  • ALFRED DE MUSSET’İN “BİR ZAMANE ÇOCUĞUNUN İTİRAFLARI “ve DEVRİM SONRASI FRANSA

ALFRED DE MUSSET’İN “BİR ZAMANE ÇOCUĞUNUN İTİRAFLARI “ve DEVRİM SONRASI FRANSA

Authors : Fuat BOYACIOĞLU, Kemal ÇELİK
Pages : 0-0
Doi:10.7822/egt143
View : 16 | Download : 9
Publication Date : 2013-03-01
Article Type : Other Papers
Abstract :Devrim sonrası Fransa’sından yıllarca nadasa bırakıldıktan sonra ekilen bereketli bir tarla gibi çok sayıda şair türemişti. Devrim öncesi Fransa’sı yani XVIII. Yüzyıl bir felsefe yüzyılı idi. Bu dönemde Fransa, bir filozoflar ülkesiydi. Rousseau’lar, Voltaire’ler, Saint Simon’lar, Diderot’lar, Buffon’lar, D’Alembert’ler bu yüzyılda yaşamıştı ve Fransız felsefesinin en gösterişli, en görkemli ve en etkili dönemi bu dönem idi. Bu felsefe yüzyılı, bütün dünyayı etkileyecek olan Büyük Fransız Devrimini hazırlamıştır. Fransız felsefesinin 18. Yüzyılda yaşadığı bu görkemi, sonraki yüzyılda yani XIX. Yüzyılda Fransız şiiri yaşamıştır. Öyle ki Fransız şiirinin en doruk noktalara ulaştığı bu dönem, aşılamamış ve şiir tarihinde aşılamaz büyüklükte bir sıra dağlar zinciri olarak kalmıştır. Bu dönem şairleri, bazıları ortak düşünce ve sanat toplulukları halinde, bazıları da tamamen kendine özgü sesiyle edebi şiirlere imza atmışlardır. Fransız şiirinin bu en verimli dönemi, iki büyük edebiyat akımı olan romantizmin ve sembolizmin de hazırlayıcısı olmuştur. Lamartine, Victor Hugo, Vigny, Baudelaire, Nerval, Gautier, Verlaine ve Mallarmé bu dönemin şairleridir. Bu şairlerin her biri, unutulmaz şiirler kaleme almışlardır. Onların şiirleri, her zaman şiir okuyucularının gözünde değerini ve tazeliğini hep korumuştur. Lamartine’in bir “Göl” şiiri, Hugo’nun Kızı Leopoldine için yazdığı “Yarın Şafaktan İtibaren” şiiri, Vigny’nin “Kurdun Ölümü”, Baudelaire’in “Çoklukta Birlik”, “Albatros”u, Verlaine’in “Bağ Bozumu”, Mallarme’nin “Deniz Meltemi” şiirleri okuyucuların nezdinde hep değerlerini ve tazeliklerini korumuşlardır. Bütün bu zirvelerin arasından yükselen, diğerleri kadar yüksek olmasa da hepsinden daha gerçekçi ve zamanın sesi olan bir yazar daha vardır ki, o da Alfred de Musset’dir. Alfred de Musset, bütün gel-gitleri, aşkları, kavgaları, hüzünleri, ızdırapları ve hayal kırıklıkları ile çağının aynası olmuştur. Eserleriyle çağını yansıtmaya çalışmıştır. Musset, bir hüzün şairidir. Hüzün insert ignore into journalissuearticles values(Tristesse); adlı şiirinde hayal kırıklıklarını, vicdan azabını ve ızdıraplarını kısa ve özlü bir şekilde tasvir etmiştir. Çağının sesi olan Musset, kırk yedi yıllık hayatına çok sayıda şiir ve tiyatro yapıtı sığdırmayı başarmıştır. Bütün bu yazdığı şiirler ve tiyatro yapıtlarının yanı sıra makalemizin konusunu oluşturan bir de roman kaleme almıştır: Bir Zamane Çocuğunun İtirafları. Bu roman, edebi anlamda çok büyük bir değer ifade etmese bile, hem Musset’nin kendi hayatına ışık tutması, hem de bütün yönleriyle dönemini yansıtması bakımından birçok eseri geride bırakan bir öneme sahiptir. Alfred de Musset, Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nı çok genç yaşta George Sand’la yaşadığı fırtınalı aşkın ve birlikte yaptıkları İtalya seyahatinin ardından yazmıştır. Bu roman, sadece bir aşk hikâyesi anlatmakla kalmaz, yazarın yaşadığı döneme de ışık tutar. Musset’in hastalığı sırasında George Sand, onu İtalyan doktoru Pagello ile aldatır. Romantik ruha sahip olan Musset, için bu büyük bir yıkım olur. Bu aşk, Musset’nin hayatında sürekli etkisini sürdürür. Onu kara sevdalı bir hale sokar. Bu aşk romanı, isminin de vurguladığı gibi aynı zamanda bir dönemin belgeselidir. Romanda gerçek hayatla örtüşen dört ana karakter vardır: Octave, Brigette Pierson, Desgenais ve Smith. Bu roman, otobiyografik bir romandır ve anlattığı Octave’ın yani Musset’nin hikâyesidir. Octave, Musset’yi Brigette Sand’ı, Desgenais ise Musset’nin en yakın ve samimi arkadaşı Alfred Tattet’ye ve Smith’de İtalyan Doktor Pagello’ya çağrıştırır. Roman, bir aldatmayla başlar ve yine bir aldatmayla son bulur. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nda kahramanların nezdinde romantizm-realizm kavgası görülür. Rousseau’dan ve Madame de Stael’den beri süre gelen Chateaubriand ve Lamartine’le sağlam temeller üzerine oturan romantizm karşısında klasizm yenilmiştir. Fransız realizminin yükselebileceği yüksek zirveleri müjdeleyen Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah’ı basıldığında yıl, 1830’dur ve hemen ardından dört yıl sonra Fransız gerçekçiliğinin en büyük üstadı Balzac’ın Goriot Baba’sı piyasaya çıkar. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları, romantizmin realizm karşısında sürekli kan kaybettiği böyle bir ortamda yazılmıştır. Doğal olarak bu iki akım arasındaki kavga da kitaba olduğu gibi yansımıştır. Bu kavga, romanın ana karakterleri Desgenais ve Octave üzerinden yürütülür. Desgenais, eksiksiz bir gerçekçidir, Octave ise iflah olmaz bir romantiktir. Bir Zamane Çocuğunun İtirafları’nda dönemin sosyal gerçekliği ve din anlayışına ışık tutar. Bütün yönleriyle bir zamane çocuğu olan Musset, dönemini eksiksiz bir şekilde gözlemler ve çağının en samimi sesi olur. Anlattığı kendi hikâyesidir, fakat aynı zamanda döneminin ıztırabını seslendirir. Musset, devrim sonrası Fransası’nda aklın yani aydınlanmanın her şeyi avutmaya gücü yetmediği acı gerçeğini ilk fark edenlerden biridir. Bunun için Voltaire’i hiç sevmez. Ona göre Voltaire ve benzerleri devrim öncesi Fransa’sına aittirler. Voltaire kuşağı, sonrakilerine öyle bir inanç karmaşası armağan etmiştiler ki, artık ne kiliseye gidiyorlar ne de İsa’ya iman ediyorlar. Bir dinleri varsa da bu din, şekilsiz ve ibadetsiz bir dindir ve tanrı da belirsizdir. Onun için Musset, kendini önceki asrın yazılarıyla zehirlenmiş hisseder. Artık inanmamak bir övünç kaynağı olmaktan çıkmış, herkesin kurtulmak isteyip kurtulamadığı bir lanet haline dönüşmüştür. Dönemin bütün büyükleri, Musset’nin ağzında somutlaşan bu gerçekliğin mağdurudur. Musset, kendi yaşayamadığı dinsel kurtuluşu kahramanı Octave’a yaşatmaktan kaçınmaz. Dinsel aydınlanmayı ancak romanın sonunda Octave üzerinden gerçekleştirebilir ve bütün o gururları tanrıya olan inançlarını örten, dinsiz olduklarını tahayyül eden eski yeni herkes için af diler.
Keywords : Alfred de Musset, Otobiyografik Roman, Romantik Roman, Romantizm

ORIGINAL ARTICLE URL
VIEW PAPER (PDF)

* There may have been changes in the journal, article,conference, book, preprint etc. informations. Therefore, it would be appropriate to follow the information on the official page of the source. The information here is shared for informational purposes. IAD is not responsible for incorrect or missing information.


Index of Academic Documents
İzmir Academy Association
CopyRight © 2023-2025